Lois bile senin için dünyaca ünlü romlu pastasını yaptı. | Open Subtitles | حتى أن(لويس)صنعت لك كعكتها المشهورة عالميا |
İstersen eğer, bugün radyolojiden Eileen'in doğumgünü ve ben de gidip pastasını çalacaktım. | Open Subtitles | إن أردت، اليوم عيد ميلاد (إلين) في قسم الأشعة وكنت سأصعد إلى هناك وأسرق كعكتها |
pastasının üzerine adı yanlış yazılmıştı ki kendim düzelttim. | Open Subtitles | ولديها كعكتها بإسمها المكتوب خطأ هجائياً، والذي صححته بنفسى، |
Sally pastasının bu kadar beğenilmesine çok sevinecek. | Open Subtitles | ستكون سالي سعيدة , كعكتها كانت رائعة |
Bu balık bir tilkiydi. Kendi kurabiyesi de vardı. | Open Subtitles | هذه السمكة كانت ثعلب لديها كعكتها ايضاً |
İlk kurabiyesi mi? | Open Subtitles | كعكتها الأولى؟ |
Emma'ya ilk kurabiyesini vermeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | هل تعرفون، أفكر بإطعام (إيما) كعكتها الأولى. |
- Bana bir şey yapmadı. Onun kurabiyesini yemiştin. - Öyle mi yaptım? | Open Subtitles | ليس أنا. لقد أكلت كعكتها. |
Ver pastasını. | Open Subtitles | أعطها كعكتها يا (ديك) |
Danielle geri dönüp baktığında pastasının ne kadar güzel olduğunu ve annesinin onu mutlu etmek için ne kadar uğraştığını hatırlamalı. | Open Subtitles | يوماً ما عندما (دانييل) تستعيد ذكرياتها أريدها أن تتذكّر فقط ، كم بدت كعكتها متميزة و كم عملت أمها بجد لتجعلها سعيدة |