| Tanrılara küfür etmiş, ve ihanetle ilgili çeşitli suçlar işlemiştir. | Open Subtitles | لقد كفر بالآلهة ، و اٍقترف أعمالا أخرى بلا عدد تدل على الخيانة |
| Şimdi sakinleşti, fakat önceden kavga edip bağırıyor, küfür ediyordu. | Open Subtitles | الان هو هاديء ولكن قبل قليل تشاجر ، صرخ ..... كفر الشيطان الصغير |
| Eğittiler... ve Kfar Ryat hapishanesine yolladılar. | Open Subtitles | تم القاء القبض عليه وأرسله إلى سجن في كفر روت |
| - Bu Tanrı'ya küfürdür. | Open Subtitles | ــ إنه كفر ــ عم تتحدثان؟ |
| Bana göre bu, dinsizlik anlamına gelir. | Open Subtitles | لأني أعتقد أن هذا كفر |
| Mülteci kardeşlerimizin intikamını almak için arkadaşlarımla Kfar Khout'un Hristiyanlarına saldırdık. | Open Subtitles | أنا وأصدقائي، هاجمنا قرية مسيحية في كفر كوت ردا على هجمات |
| Bu ülkenin, Tanrı'ya küfre gitmesi beni korkutuyor. | Open Subtitles | هذا البلد تحوّل إلى كفر خالص ذلكَ يخيفني |
| Dinsiz. | Open Subtitles | كفر |
| Biliyorum böyle söylemeyi dine hakaret sayar kimileri ama ben Tanrı ile konuşurum. | Open Subtitles | أعلم أن البعض يعتبرونه ، كفر لتقولي هذا لكني بالفعل أتحدث مع الرب |
| Bu dinime küfretmek olur. | Open Subtitles | هذا بالتحديد سيكون كفر |
| küfür! | Open Subtitles | هذا كفر بالنسبة لي |
| Aslında bu küfür sayılmaz. | Open Subtitles | بالحقيقة هذا ليس كفر |
| Sen yoldan çıkmış, Tanrı'nın gözünde kutsal şeylere küfür eden birisin. | Open Subtitles | أنتَ انحراف، كفر في عين الأب. |
| Dine küfür! | Open Subtitles | السيد بابيت - كفر - |
| - küfür mü? | Open Subtitles | هذا كفر - هذا كفر |
| Annenizin fotoğrafı Kfar Ryat'ta çekilmiş. | Open Subtitles | أمك تم تصويرها في كفر ريات |
| Kfar Ryat'ın işareti. | Open Subtitles | هذا علامة من كفر ريات |
| Kfar Ryat'ı bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين كفر ريات؟ |
| Bu yaptığınız dine küfürdür. Menfur bir şey. | Open Subtitles | ما تفعله هذا كفر و رجس |
| Biliyor bak. Bu küfürdür. | Open Subtitles | إنه يعرف أن هذا كفر. |
| Bu dinsizlik! | Open Subtitles | هذا كفر! |
| O da çocuğu Mayıs 1970'te Kfar Khout yetimhanesine bırakmış. | Open Subtitles | والتي أودعت الطفل دار للايتام في كفر كوت في مايو 1970 |
| Böyle konuşmamalısınız. Bu küfre girer. | Open Subtitles | عليك أن لا تتحدثي هكذا هذا كفر |
| - Dinsiz. | Open Subtitles | -هذا كفر |
| Bunun dine hakaret olduğunu iddia ediyorum. | Open Subtitles | أقول بأنه كفر |
| Bu dinime küfretmek olur. | Open Subtitles | هذا بالتحديد سيكون كفر |
| ...ama konuşan bir köpek düşüncesinin kafirlik olduğunu düşündü. | Open Subtitles | ولكنه اعتبر أن فكرة الكلب الناطق هي كفر. |