| Biz Her sabah saat beşte kahvemizi içip sohbetimizi ederiz. | Open Subtitles | نتناول قهوتنا ونتحــدّث كلّ صباح في 5: 00 طــوال حياتنـا |
| "Her sabah yeni bir ceset yığını oluşuyor ve biz gömmek zorunda kalıyorduk." | Open Subtitles | أجسام جديدة كانت ترقد هنا كلّ صباح ونحن كان لا بدّ أن ندفنهم |
| Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
| Her sabah kalktığımda, bu sorunun doğru cevabını keşke bilmeseydim diyorum. | Open Subtitles | أستيقظ كلّ صباح متنياً لو أنّني لم أعرف إجابة هذا السؤال |
| Her gün 5:00'de uyanıyorum. Sen 6:30'da kalkıyorsun. | Open Subtitles | كلّ صباح أستيقظ في الخامسة ، وأنتِ .. في الـ6: |
| Her sabah kızımın yanında uyanıyorum, o tekrardan sağlıklı adamım! | Open Subtitles | كلّ صباح أستيقظ، إأجد إبنتي الصغيرة بصحة جيدة، يا رجل |
| Onların yanında olman gerekecek. Her sabah, her akşam. Her hafta sonu. | Open Subtitles | أقصد، عليكَ أن تكون حاضراً، كلّ صباح وكلّ مساء وكلّ عطلة أسبوع |
| Her sabah bir tanesini çalışması için yokuş aşağı bırakırdı. | Open Subtitles | لذا كلّ صباح يأخذهم إلى التلّ حتى يقوم بتشغيل إحداها |
| Her sabah, bağırsaklarımı boşaltıyorum. Ve her gece saunada uyuyorum. | Open Subtitles | كلّ صباح سيتنظّف القولون وسأنام في حمام السونا كلّ ليلة |
| O geceden sonra,.. ...Her sabah düzgün kahvaltı etmemi sağladı. | Open Subtitles | بعد تلك الليلة، حرص بأن أحظى بإفطار جيّد كلّ صباح. |
| Her sabah gündoğumunda yüzüyorum. | Open Subtitles | كنت أنوي أن أسبح كلّ صباح عند شروق الشمس. |
| Ve Her sabah ilk işimiz yeni bir günlük parola seçmekti. | Open Subtitles | "و كانت مهمّتنا الأولى كلّ صباح أختيار كلمة سر يومية جديده" |
| Ufukta bir nokta seçin ve Her sabah ona göre dümen tutun. | Open Subtitles | أبحثي عن بقعة في الأفق كلّ صباح وإتجهي نحوها |
| Her sabah kalktığımda her akşam eve geldiğimde gözlerinde gördüğüm tek şey düşmanlık! | Open Subtitles | عندما أنهض كلّ صباح عندما أصل إلى المنزل كلّ مساء الشيء الوحيد الذي أراه في عينيكِ |
| Her sabah bir yığın taze olarak yapıyorum... ve ben eve gelene kadar bitiyor. | Open Subtitles | أعدّ إبريق طازج كلّ صباح وينفذ في الوقت الذي أعود به إلى المنزل |
| Her sabah seninle uyandım ve gece seninle uykuya daldım. | Open Subtitles | سأستيقظ معك كلّ صباح وأذهب للنوم معك كلّ ليلة |
| Bir yıl boyunca tavşan eti yemezsem Her sabah dualarımı okursam ailemi korursam iyileşebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أن لا آكل لحم الأرنب لمدّة سنة وأن أتلو صلاواتي كلّ صباح وإعتني بعائلتي ولربّما أكون بخير |
| Ofiste Her sabah bir demlik çayınız olacak. | Open Subtitles | سيكون هناك وعاء شاي أخضرفي المكتب كلّ صباح |
| Her sabah uyandığımda dişlerimde kum tanesi olmasından bıktım. | Open Subtitles | .أنامتعبةجداًمنالإستيقاظ. بالحصى في أسناني كلّ صباح. |
| Sanırım işsizliğin en iyi yanı Her gün kravat takmak zorunda olmaman. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الجانب الإيجابي للبطالة أنّك غير مضطر لاختيار ربطة عنق كلّ صباح. |
| Her gün"belki fikrini değiştirmiştir"diye uyanıyorum. "beni ne kadar çok sevdiğini hatırlar belki" diyerek. | Open Subtitles | أستفيق كلّ صباح معتقداً أنّها قد تغيّر رأيها ومتذكّراً كم أحبّتني |