| tüm bilgiler bu belgede. Tek yapacağın sesli olarak okumak. | Open Subtitles | كل المعلومات فى هذه المستندات لذا عليك فقط أن تقرأها. |
| Bu hatayı nasıl onarabileceğiniz ile ilgili tüm bilgiler yüklenmiştir. | TED | كل المعلومات المحلية مضمنة لتخبرك كيف تصلحه. |
| Ve biz, en küçük yaşam birimlerimiz olan hücrelerimizde, diğer hücrelerin çalışması ve çoğalması için gereken bütün bilgileri taşıyoruz. | TED | وفي أصغر وحدات حياتنا، خلايانا، نحن نحمل كل المعلومات اللازمة لكل خلية أخرى لكي تعمل ولكي تتكاثر. |
| bütün bilgiler önümüze gelmeden önce kesin bir karar vermeyeceyiz. | Open Subtitles | لن نتخذ أي إجراء حتى حتى تكون كل المعلومات أمامنا |
| Hepsinden önemlisi bu, bir insanı inşa etmek ve devamlılığını sağlamak için gerekli tüm bilgileri içermektedir. | TED | فهو يحتوي على كل المعلومات الضرورية لبناء الإنسان والمحافظة عليه. |
| Şu anda elimizdeki tek bilgi bu. | Open Subtitles | هذه هى كل المعلومات التى لدينا فى لحظتنا هذه |
| Bu olayda elde ettiğin her bilgiyi, her ipucunu istiyorum. | Open Subtitles | الآن ,أريد كل المعلومات التي بحوزتك عن هذة القضية,كل الأدلة ,أهذا واضح؟ |
| Bu olayla ilgili elindeki bütün bilgiyi istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل المعلومات التي بحوزتك بشأن تلك القضية,كالاهان |
| "İçeride veya dışarıda olmanın tek yolu ana giriş gibi görünüyor, katınızla ilgili diğer tüm bilgiler ulaşılamaz durumda." | Open Subtitles | يبدو أن المدخل الرئيسي هو الطريق الوحيد للداخل أَو الخارج كل المعلومات الأخرى على مستواك محظورة |
| Profesyonel detaylarımıza ilişkin, tüm bilgiler bilgisayarınızdan erişilebilir durumda olacaktır. | Open Subtitles | بناء على معلوماتنا الاحترافية كل المعلومات تستطيعوا الحصول عليها من أجهزتكم |
| Kendi hakkımda bildiğim tüm bilgiler sahte belgelerden. | Open Subtitles | كل المعلومات التى تخصنى . مصدرها مستندات مزورة |
| Doğru, ve eğer daha eğlenceli parti ilginizi çekiyorsa tüm bilgiler daha parlak renkli ilanda yazıyor. | Open Subtitles | صحيح, وإذا أنت مهتماً بالحفلة التي فيها طرق أكثر متعة كل المعلومات يمكنك أن تجدها هنا على نشرتنا الأكثر سطوعاً وألواناً |
| Size ulaşabilecek bütün bilgileri derhal... | Open Subtitles | ابقوا متأكدين ان كل المعلومات ستصلكم فورا |
| -Peder seni savunmamı istiyorsan, ihtiyacım olan bütün bilgileri bana vermelisin. | Open Subtitles | إذا كنت تريدني الدفاع عنك، يجب أن تعطيني كل المعلومات التي أحتاجها |
| Bana lazım olan bütün bilgileri verdin. Bundan sonrasını ben halledebilirim. | Open Subtitles | أعطيني كل المعلومات الذي أحتاجها وسأتولى الأمر من هنا |
| bütün bilgiler yok edildi. Yapabileceğimiz başka bir şey yok. | Open Subtitles | كل المعلومات تدمر , لم يتبقي شيئ نستطيع ان نفعله |
| Form üzerine yazdığınız bütün bilgiler gizli tutulur. | Open Subtitles | كل المعلومات التي تضعها في النموذج محل سريَة |
| Pekala. İstediğin tüm bilgileri aldım. | Open Subtitles | حسناً، لقد أحضرت لك كل المعلومات التي طلبتها مني. |
| Pazarlamacılar bizim, hakkımızdaki tüm bilginin yararımıza olacak bir şekilde kullanılacağına inanmamızı istiyorlar. | TED | الآن يفضل المسوّقين أن نعتقد أن كل المعلومات المتعلقة بنا سوف تستخدم دائماً فيما يصب في مصلحتنا. |
| Bütün bilgiye sahip olduğunu düşünmek tüm cevapları bildiğini düşünmek kadar kolay. | Open Subtitles | سهل أن تعتقد أن حصولك على كل المعلومات يعادل حصولك على الأجوبة |
| İnsan anatomisi ve cerrahisi üzerine bulabildiğim Her şeyi getirdim. | Open Subtitles | لقد شغلت كل المعلومات التي تخص علم التشريح والجراحة والتشخيص |
| Harika. Hepimiz hazırız. İşte ihtiyacın olan bütün bilgi. | Open Subtitles | رائع، إتفقنا، هاكم كل المعلومات التي تلزمكم |
| - San Diego'dakilerin elinde ne kadar bilgi varsa alın. | Open Subtitles | -احصل على كل المعلومات عن هذا الشخص من سان ديجو |
| - Tüm bilgilere sahip değilsin. - Notla ilgili herşeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنت لا تملك كل المعلومات أنا أعرف كل شيئ عن الملاحظات |
| Yüklenicilerle ilgili tüm istihbarat son derece gizli tutulmaktadır. | Open Subtitles | كل المعلومات المتعلقة بالمتحكمين ذات سرية عليا |
| Ve orada yazan tüm bilgilerin ihtiyacı olan şeyler olduğunu fark edecekler. | TED | ثم لاحظ أن كل المعلومات المكتوبة هنا هي معلومات تحتاج إليها. |