| her polis ve dedektifin bu olay üzerine yoğunlaşmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد من كل شرطي ومحقق هنا ان يعمل على القضية. |
| her polis oturup bir terapistle konuşmak için Bellevue'ye gönderilir. | Open Subtitles | حسنا، كل شرطي ليتوجه إلى بيليفيو ليجلس مع طبيبٍ نفسي |
| Dempsy ve Gannon'daki tüm polisler alarma geçti. | Open Subtitles | كل شرطي في ديمبسي وجانون على اهبة الاستعداد |
| Şehirdeki tüm polisler onun peşinde. Olabildiği kadar iyi bir ölü. | Open Subtitles | كل شرطي في المدينه يبحث عنه ، مسالة موته حتمية |
| Ama kim öldürdüyse suçun Frank'e kalacağını biliyordu ve nereden bileceksin, New York'taki bütün polisler Punisher'ın kafasını asılı istiyorlar. | Open Subtitles | ولكن من فعل أعرف أن فرانك سيستغرق اللوم، وماذا تعرف، كل شرطي في مدينة نيويورك يريد رئيس المعاقب على عصا. |
| Bir sent bile alan her polisin adı rozet numarasıyla birlikte bir deftere yazılmış. | Open Subtitles | كل شرطي تقاضى سنتا ، مدون في الدفتر ومرتب برقم الشارة |
| Başka her polis.38 ve.357 kullanmaktan memnunken sen neden koca şeyi taşıyorsun? | Open Subtitles | كل شرطي آخر في هذة المدينة راضٍ بالمسدس عيار 38 أو عيار 357 ما الذي يدعوك لحمل ذلك المدفع؟ |
| Hapse tıktığım her suçlu, bana iyilik borcu olan her polis yolunu bulmak için sokaklarda koşturan her aşağılık sürüngen, Verbal Kint adını bilecek. | Open Subtitles | كل مجرم.سوف ازج به في السجن كل شرطي يدين لي بخدمه كل شخص يمشي في الشارع |
| Sokaktaki her polis yelek giyecek. Zorunlu! | Open Subtitles | كل شرطي في الشارع يرتدي واقي الرصاص إجباري |
| Eyaletteki her polis, onu arıyor. Er yada geç bulurlar. | Open Subtitles | كل شرطي في الولاية يبحث عنه سيعثرون عليه |
| Bence bir an önce hareket etsek iyi olur, çünkü etraftaki her polis peşimizdedir. Bataklığın içinden geçeceğiz. | Open Subtitles | أقترح أن نتحرك لأن كل شرطي في الولاية قد سمع ذلك الانفجار |
| Şehirdeki tüm polisler o üç bankaya yönelecek. | Open Subtitles | كل شرطي في المدينة هل سيصبح العنوان نحو تلك ثلاثة بنوك |
| Şehirdeki tüm polisler bana hesap verirler. | Open Subtitles | على كل شرطي في المدينة أن يجيب على أسئلتي |
| Şehirdeki tüm polisler o saçları arıyor ama. | Open Subtitles | كل شرطي في المدينة يبحث عن شعرك الأنيق |
| Paris'te bütün polisler ve CRS'in adamları, sokakta şüpheliye benzeyen herkesin... kimlik belgelerini kontrol edecek. | Open Subtitles | كل شرطي في باريس سيكون في الشارع لتفتيش الاوراق لاي واحد يشبه المشتبه به عن بعد. |
| Buradaki bütün polisler kıçını kurtarmak için koşuşuyor. Bense burada parkın içinde çocuk oyunu oynuyorum. | Open Subtitles | كل شرطي في مجال 50 ميل ينقذ نفسه و انا هنا العب لعبة اولاد في المنتزه |
| 500 mil içindeki bütün polisler bu minibüsün peşinde. | Open Subtitles | كل شرطي في مدى 500 ميل يبحث عن هذه العربة. |
| Bir sent bile alan her polisin adı rozet numarasıyla birlikte bir deftere yazılmış. | Open Subtitles | كل شرطي تقاضى سنتا ، مدون في الدفتر ومرتب برقم الشارة |
| her polisin takıntı yaptığı kapanmamış bir dosya vardır. | Open Subtitles | كل شرطي لديه قضيّة واحدة على الأقل لم يستطع حلّها |
| Güney yakasındaki tüm polisleri buraya yollasan daha iyi edersin. | Open Subtitles | من المستحسن ان ترسل لي كل شرطي في الجانب الغربي |
| Yani şehrin bütün polisleri oraya üşüşmeden altı dakikanız var. | Open Subtitles | ما يعني، أن لديك 6 دقائق قبل كل شرطي في المدينة يعرف مكانه |
| Buradaki her polise dürüstçe bilmediğimi söyledim. | Open Subtitles | لقَد أخبَـرت كل شرطي هـنا، أنــابِـإختِــصارٍلا أعلَـم. |
| Karakoldaki bütün polislere de senden bu parayı aldığımı söyleyebilirsin, çünkü nasıl olsa sana kimse inanmayacak! | Open Subtitles | وانت تستطيع ان تخبر كل شرطي في المحطة بأني أخذت هذا المال منك لانه لاأحد سيصدقك ابدا |
| Savaş, onu ve şehirdeki her bir polisi karşına alman anlamına geliyor. | Open Subtitles | الحرب ستضعك في مواجهة كل شرطي في المقاطعة |
| Elimizdekilerin tümünün kopyasını çıkarıp FBI'ya, ATF'ye ve 160 kilometre çapındaki alanda bulunan tüm polis ekiplerine gönder. | Open Subtitles | قم بعمل نسخة بكل شيء اكتشفناه و أرسله للمكتب الفدرالي , دائرة مكافحة التبغ و الكحول و كل شرطي يقع بقطر 100 ميل |