Ozaman senin dediğin gibi, ikimizin de sesi iyi geliyor. | Open Subtitles | حسناً إذن , كما تقول نحن الأثنان بخير , جيد |
Ama Lady Gaga'nın dediği gibi değil, çünkü bebeğim, ben böyle doğmadım. | TED | ولكن ليس كما تقول ليدي جاجا، لأنه يا صغيري، أنا لم أجد نفسي هكذا. |
Ama aslında dediğiniz gibi Bay Leonard. O sadece ıvır zıvır. | Open Subtitles | لكن في واقع الأمر، هو كما تقول سيد ليونارد ، قمامة |
Senin de söylediğin gibi olumlu olmak önemlidir, değil mi? | Open Subtitles | من المهم أن تظل إيجابياً كما تقول ، أليس كذلك؟ |
...ve eğer kız söylediğin kadar iyiyse demekki o bir servet. | Open Subtitles | وإذا كانت رائعة كما تقول فهذا يعني أنها شيء ثمين جداً |
- Nasıl istersen baba. - Hiç komik değil, Darlene. | Open Subtitles | كما تقول ياأبى - هذا ليس مضحكا يادارلين - |
Eğer dediğin gibi sana saldırdıysa, o halde nefsi müdafaaya girer. | Open Subtitles | لو انه هاجمك كما تقول اذا لقد كان دفاعا عن النفس |
O zaman senin dediğin gibi, ikimizin de sesi iyi geliyor. | Open Subtitles | حسناً إذن , كما تقول نحن الأثنان بخير , جيد |
Eğer herkes senin dediğin gibi yapsa, hırsızlar dünyayı ele geçirirdi. | Open Subtitles | أذا كل شخص كما تقول اللصوص يسيطرون على العالم |
Tabelada dediği gibi, hız bir para meselesidir. | Open Subtitles | كما تقول اللافته السرعة تعتمد علي النقود |
Bayanın dediği gibi çift poşet koy. Anladın mı? | Open Subtitles | تأكد من مضاعفة الأكياس كما تقول السيدة مفهوم |
Eğer çocuk dediğiniz gibi kabahatliyse, ki ben bu tür konularda Yüce Han'ın kararlarından asla şüphe etmem, o zaman ben de onun kadar suçluyum. | Open Subtitles | إذا كان الفتى مُلام كما تقول وأنا ليس لدي أي سبب للشك في حكم الخان الجيد في مثل هذه الأمور فأنا مُلام بقدر مساوٍ له |
dediğiniz gibi otoriteyle savaşmak Bay Gant, olmayan özgürlüğümüzdür. | Open Subtitles | إن مقاومة البلديات, كما تقول سيد جانت, هى حرية لا نتمتع بها |
Senin de bazen söylediğin gibi hayat o kadar basit değil. | Open Subtitles | حسناً ، كما تقول ، أحيانا الحياة لا تكون بهذه البساطة |
Şimdi, eğer her şey görev ile ilgili ise, daha önce söylediğin gibi görevi düşünmeliyiz ve onları etrafımızda tutmamalıyız. | Open Subtitles | الآن, إذا المهمة هي كل شيء كما تقول نحن بحاجة للتفكير في المهمة, لا يمكننا انجاز ذلك ونحن نحملهم معنا |
söylediğin kadar güçlü biriyse onu nasıl yakalayacaksın? | Open Subtitles | كيف ستصل الى هذا الرجل لو كان كبيرا كما تقول ؟ |
Eğer söylediğin kadar yorgunsan, bu gece daha iyi uyuyacağın kesin. | Open Subtitles | عزيزي، إن كنت متعباً كما تقول فبالتأكيد ستنام جيداً الليلة |
Nasıl istersen. İyi inişti. | Open Subtitles | كما تقول يا كابتن هبوطاً جيد |
dediğin kadar iyiysen bunu büyütmene yardım edebilirim. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أُحسّنَ ذلك إذا أنت اصبحت جيد كما تقول. |
Grubunuzun söylediği gibi doğruyu söylemek her zaman iyidir. | Open Subtitles | كما تقول مجموعتكِ من الجيد دائماً أن نقول الحقيقة |
Onun Facebook sayfasına göre geçtiğimiz yaza kadar bir çiftmişsiniz. | Open Subtitles | كما تقول صفحة الفيسبوك أنتما رفقاء حتى الصيف الماضي ؟ |
Öyle diyorsan. Bana ver ve bende kanıtlayayım. Ya da savaşalım! | Open Subtitles | كما تقول سلمه لنا و ساثبت لك هذا او سنتقاتل هنا |
Terlediğim için söylemesi zor ama jöle kutusunda yazdığı gibi kullanıyorum. | Open Subtitles | من الصعب علي التوضيح لك لأنني حاليا أعرق ولكنني أستخدمه كما تقول التعليمات في علبة الجيل تماما |
Ya Führer sizin söylediğiniz gibi yanılmışsa neden devam ediyor? | Open Subtitles | لو كان الفوهرر مخطيء كما تقول لم الاستمرار بإبادتهم ؟ |
-Üzerine tuz ek, yavşak! -Tamamdır, patron. Nasıl isterseniz. | Open Subtitles | أضف بعض الملح يا فتى - حسناً يا زعيم ، كما تقول - |
Belki de büyükannenin deyişiyle "Bu senin kanında yok". | Open Subtitles | حسناً ، ربّما التمثيل ليس في "عظامكِ" كما تقول جدّتكِ |
Tamam nasıl diyorsan. | Open Subtitles | حسنًا، كما تقول |