| Bazı kimlik tespit sorunları ortaya çıktı ama her şey planlandığı gibi ilerliyor. | Open Subtitles | كان هنالك مشكلة تعرف على الجثث لكن كل شيء يسير كما خطط له |
| - Leydim, festival planlandığı gibi başlayacak ama planlandığı gibi sona ermeyecek. | Open Subtitles | يا سيدتي العزيزة ، إن المهرجان سيبدأ كما خُطط له لكنه لن ينتهي كما خطط له |
| Şüphesiz bugün planlandığı gibi gitmedi patronla da aramı düzeltmeye çalışacağım. | Open Subtitles | إنظر اليوم لم يمر كما خطط له ولا مشكله وأنا لدي ضرر بالسيطره على علاقتي مع رئيسي |
| Evlilik planlandığı gibi başlayacak. | Open Subtitles | . المعنى , ان الاتفاق قد تم . الزواج سيسير كما خطط له |
| Ve herşey plana uygun giderse hayatınızın geri kalanında size eşlik edecekler. | Open Subtitles | ولو سار كل شئ كما خطط له سيكونون معك بقية حياتك |
| planlandığı gibi başlangıç çizgisine devam edeceğiz. | Open Subtitles | سوف نستمر في خط البداية كما خطط له |
| Kimler şenliklerin planlandığı gibi neşeli ve görkemli şekilde kutlanmasını ister? | Open Subtitles | من يريد المتعة و المجد و إستمرار إحتفال الذكرى المئوية لـ " هوفيل " كما خطط له ؟ |
| Kimler şenliklerin planlandığı gibi neşeli ve görkemli şekilde kutlanmasını ister? | Open Subtitles | من يريد المتعة و المجد و إستمرار إحتفال الذكرى المئوية لـ " هوفيل " كما خطط له ؟ |
| Biliyor musun, balo tam olarak planlandığı gibi gitmiyor. | Open Subtitles | تعرف, الحفلة الراقصة لم يكن كما خطط له |
| Şenlikler planlandığı gibi yapılacak. | Open Subtitles | الإحتفال سيستمر كما خطط له |
| Şenlikler planlandığı gibi yapılacak. | Open Subtitles | الإحتفال سيستمر كما خطط له |
| - Evet. Her şey planlandığı gibi gidiyor. | Open Subtitles | أجل، كل شيء يسير كما خطط له. |
| planlandığı gibi gitmemiş. | Open Subtitles | لم ينفع ذلك كما خطط له |
| Anlaşılan işler planlandığı gibi gitmemiş. | Open Subtitles | -يبدو أنّه لم يسر كما خطط له . |
| Her şey plana uygun giderse iki senede içeriden çıkarsın. | Open Subtitles | ،كل شيء كما خطط له ستخرج في غضون سنتين |