Anladığım kadarıyla Meryton'daki Philips teyzenizi çok sık ziyaret ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تزورين خالتك السيدة فيليبس فى البلدة بأنتظام كما فهمت |
İkiniz de gençsiniz. Anladığım kadarıyla evleneceksiniz. | Open Subtitles | أنتما شابان و كما فهمت أنه قد تمت خطبتكما للزواج |
Anladığım kadarıyla babasının arazisi Mr Collins'e kalacak. | Open Subtitles | أملاك والدها ستورث لك كما فهمت ياسيد كولينز |
Anladığım kadarıyla iki kızınız var ve onların sosyeteye tanıtılmalarını istiyorsunuz? | Open Subtitles | لديك إبنتان ، كما فهمت ، وتود أن يتم تقديمهم للمجتمع؟ نعم. |
Sizin her şeyiniz var. Ama Anladığıma göre arkadaşınızın sadece nişanlısı varmış. | Open Subtitles | انت تمتلكين كل شئ, ولكن صديقتك,كما فهمت, لم تكن تملك غيره |
Bildiğim kadarıyla, sizin adınıza çalışan birçok insan var. | Open Subtitles | كما فهمت فإنه هناك أشخاص يعملون على قضيتك في هذه اللحظة |
Anladığım kadarıyla, şirket çok genişlemiş ve herkesin ihtiyacına göre para ödemişler yaptıkları işe göre değil. | Open Subtitles | كما فهمت , ان الشركه فشلت فى جدوله الاجور واستمرت فى الدفع لكل الاشخاص الذين يحتاجونهم وليس لاعمالهم |
Anladığım kadarıyla başka bir zaman diliminde oğlun. | Open Subtitles | كما فهمت الأمر، فهو ابنكَ في مسارٍ زمنيّ مختلف. |
Anladığım kadarıyla aileniz Mayflower'dan geliyor. | Open Subtitles | ،الآن، كما فهمت عائلتك أتت على سفينة المايفلاور؟ |
Anladığım kadarıyla park görevlileri onu bulmaya çalışmış. | Open Subtitles | كما فهمت مسبقاً، حاول حراس الحديقة بالفعل |
Anladığım kadarıyla Hannah'nın buradaki ilk arkadaşıymış. | Open Subtitles | كما فهمت الأمر، كانت أولى صديقات هانا هنا |
Anladığım kadarıyla Sör Charles'ın cesedini Abbey tepesi civarında bulmuşsun. | Open Subtitles | "لقد وجدت جثة سير " تشارلز عند الدير القديم كما فهمت |
Anladığım kadarıyla menkul kıymetler borsasında da oynuyorsunuz? | Open Subtitles | كما فهمت أيضاً في سوق الأسهم , صحيح ؟ |
Başmüfettiş, Anladığım kadarıyla sizin teoriniz şu: | Open Subtitles | رئيس المفتشين، نظريتك كما فهمت |
Anladığım kadarıyla orada çok yakışıklı erkekler varmış, | Open Subtitles | و بعض الشباب الوسيمين للغاية كما فهمت |
Ve Anladığım kadarıyla orada çok yakışıklı erkekler varmış. | Open Subtitles | و بعض الشباب الوسيمين للغاية كما فهمت |
Anladığım kadarıyla benim için bir şeyiniz var. | Open Subtitles | كما فهمت فإنّ لديك شيئاً ما لي |
- Ve Anladığım kadarıyla bir de oğlun var? - Evet. | Open Subtitles | و كما فهمت فإن لديك إبناً أيضاً أجل |
Cheerio'ların kaptanlığını, Anladığım kadarıyla sizden devralıyorum. | Open Subtitles | كما فهمت أني ورتثكم كقائدين مشتركين لفريق التشجيع! |
Anladığıma göre, az önce kız kardeşimle hayatına son vermesi konusunda konuşmuşsunuz. | Open Subtitles | كما فهمت ، انت الذي تحّدثت إلى شقيقتي في ايامها الاخيرة . |
Krallık için önemli bir iş. Benim Anladığıma göre kraldan sonra en önemli kişi. | Open Subtitles | في المرتبة الثانية بعد الملك نفسه، كما فهمت. |