| Şu anda ne kadar şanslı olduğumu biliyorum. İşimi ve eşimi seviyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كم أنا محظوظ الآن أحب عملي وأحب زوجتي |
| Ekibimde olduğun için ne kadar şanslı olduğumu söylemişmiydim. | Open Subtitles | هل قلتِ لك كم أنا محظوظ لأنّكِ في فريقي؟ |
| Sadece burada beni koruduğun için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكّر كم أنا محظوظ لوجودكِ هنا تحمينني |
| İğrenç gevreklere ihtiyacımız yok! Tanrım, hayatımda olduğu için Çok şanslıyım. | Open Subtitles | نحن لا نحتاج لـ معجنات عالقة يا إلهي كم أنا محظوظ لوجودها في حياتي |
| Her sabah annenizin yanında uyandığım için ne kadar şanslı olduğumu düşününce her şeyin ne kadar kolayca gerçekleştiğine şaşırmadan edemiyorum. | Open Subtitles | عندما أفكر كم أنا محظوظ لأنني أستيقظ كل صباح بجانب أمكم لا يسعني إلا أن أقف مذهولاً من مدى سهولة حدوث الأمر |
| Pusudan sonra, insanlar bana, hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söyleyip duruyorlardı. | Open Subtitles | بعد الكمين الناس إستمروا في أخباري كم أنا محظوظ أنني على قيد الحياة |
| Deli bir Rus bilim insanıyla birleşince senin gibi bir ortağa sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim. | Open Subtitles | اندماجي مع عالمة روسية مجنونة جعلني أدرك كم أنا محظوظ لأنك شريكي |
| Bazen ne kadar şanslı olduğumu fark edemiyorum. | Open Subtitles | بعض الاحيان لا أدرك كم أنا محظوظ |
| Bazen ne kadar şanslı olduğumu fark edemiyorum. | Open Subtitles | بعض الاحيان لا أدرك كم أنا محظوظ |
| Evet, biliyorum. Bana 2. bir şans verildiği için ne kadar şanslı olduğumu biliyorum | Open Subtitles | أدرك كم أنا محظوظ ليكون عندى فرصه ثانيه |
| Bakın, ne kadar şanslı olduğumu farkettim. | Open Subtitles | انظرا ، أُدرك كم أنا محظوظ ، حسنًا ؟ |
| ne kadar şanslı olduğumu sana söyledim mi hiç? | Open Subtitles | هل أخبرتكِ مرة كم أنا محظوظ بكِ ؟ |
| Ve asla soğuk küçük ellerini tutmaktan vaz geçmeyeceğim ya da sabahleyin kendimi kaybederek kalktığımda... sana bakıp, ne kadar şanslı olduğumu hatırlayacağım. | Open Subtitles | ولن أتوقف عن إمساك يديكِ الصغيرتين الباردتين... أو أندهش عندما أستيقظ صباحاً وأنظر إليكِ وأدرك كم أنا محظوظ. |
| ne kadar şanslı olduğumu sana söyledim mi hiç? | Open Subtitles | هل أخبرتكِ كم أنا محظوظ بكِ ؟ |
| Sadece seninle olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | فقط أقدر... كم أنا محظوظ... لكوني... |
| Otobüsünüzün bozulduğunu gördüm, bir baktım sen varsın, Çok şanslıyım. | Open Subtitles | إنه لا يهم. لقد رأيت حافلتكِ تتعطل، وها أنتِ هنا. كم أنا محظوظ. |
| Çok şanslıyım. Kımıldayabiliyorum. | Open Subtitles | كم أنا محظوظ ، مازلت أستطيع المشي |
| Hoşça kal demeyi bu kadar zorlaştıran birine sahip olduğum için Çok şanslıyım. | Open Subtitles | كم أنا محظوظ لأملك شخصا " " يجعل قول الوداع صعبا |
| Hoşça kal demeyi bu kadar zorlaştıran birine sahip olduğum için Çok şanslıyım. | Open Subtitles | كم أنا محظوظ لأملك شخصا " " يجعل قول الوداع صعبا |