| Bütün o yıllar boyunca... düşündüğüm tek şey buydu... | Open Subtitles | خلال العشرين سنة الماضية, هذا كل ما كنت أفكر فيه. |
| Doğrusu şu ki, bütün bunlar sırasında tek düşündüğüm... sendin. | Open Subtitles | ولكن الحقيقه هي هذا الشئ الذي كنت أفكر فيه طوال الوقت كان أنتِ |
| Tek düşündüğüm kendi kanıtlamaktı herkese yetenekli olduğumu göstermekti. | Open Subtitles | كل ما كنت أفكر فيه هو تطويري لنفسي فقط وأن أجعل الناس يؤمنون بأنني موهوبة |
| Elbette, haklısın. Ne düşünüyordum ki? | Open Subtitles | بالطبع , أنتَ محق ما الذي كنت أفكر فيه ؟ |
| Tuttuğum odada ne düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما الذي كنت أفكر فيه بتلك الغرفة؟ |
| Tek düşünebildiğim buydu. Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر فيه انا، الآنسة الصغيرة لولو، هدفا سهلا غبية |
| Ama ne düşündüğümü sormadan önce düşündüğüm şeyden memnundum. | Open Subtitles | أجل، لكنّني كنت أستمتع بالتفكير بما كنت أفكر فيه قبل أن تسأليني عما كنت أفكر فيه. |
| İçerdeyken tek düşündüğüm ailemdi. | Open Subtitles | كل يوم كنت في الداخل كل ما كنت أفكر فيه هي عائلتي |
| Onu sedyede görünce düşündüğüm tek şey son çare olarak neden intiharı seçtiğiydi. | Open Subtitles | كما شاهدت لهم لفة لها بعيدا كل ما كنت أفكر فيه هو كيف فعلت ايلا الحصول إلى مكان حيث كان انتحارها الخيار الوحيد؟ |
| Ben burda hastanedeyim de, senin benle buluşabileceğini umuyordum, belki hakkında uzun süredir düşündüğüm sana söyleyebileceğim bir şeyler var. | Open Subtitles | أنا بالمشفى وكنت أمل أن تقابليني فقط أردت أخبارك بشيء كنت أفكر فيه |
| Tanrım çılgınca bu tam olarak düşündüğüm şey. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا جنون، هذا ما كنت أفكر فيه بالضبط |
| Bacağını keserken tek düşündüğüm şey onu bugün arayacağımı söylemem ama arayamayacak olmamdı. | Open Subtitles | و كل ما كنت أفكر فيه عندما كنت أقطع ساقها هو أنني قلت أنني سأهاتفها و لكنني ربما لن أفعل ذلك |
| Buraya gelirken ve açığa çıktıktan sonra düşündüğüm tek şey Hanson'dı. | Open Subtitles | في طريقنا إلى هنا بعدما ضننت أني تعرصت للأشعاع كل ما كنت أفكر فيه كان هانسون |
| Geçen yıl düşündüğüm tek şey sizdiniz. | Open Subtitles | أنت كل ما كنت أفكر فيه طيلة العام المنصرم |
| Gençken tek düşündüğüm seksti. | Open Subtitles | عندما كنت شاباً، كل ما كنت أفكر فيه هو الجنس |
| Haklısın, çok uzak. Ne düşünüyordum ki? | Open Subtitles | أنت محق المكان بعيد جداً.مالذي كنت أفكر فيه |
| Bu çalışmamın adı "Ne halt düşünüyordum ki?" | TED | هذه تدعى "ما الذي كنت أفكر فيه بحق الجحيم؟" |
| Sana söz verirken ne düşünüyordum ki? | Open Subtitles | ما الذي كنت أفكر فيه .. أن أورطك بهذا.. |
| Ne düşündüğümü bilmiyordum. Bunu haklı çıkarmak için iyi bir neden yok. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي كنت أفكر فيه لا يوجد شئ جيد من الممكن أن يأتي من هذا الأمر |
| Şöyle düşündüğümü hatırlıyorum: | Open Subtitles | الحرية، في السعي وراء السعادة أذكر تماما ما كنت أفكر فيه |
| Onun istediğini yaptım ama düşünebildiğim tek şey o sayıydı. | Open Subtitles | لقد تقدمت كثيراً كل ما كنت أفكر فيه كان هذا الرقم |
| Bütün düşünebildiğim, bağımsızlığımı ve özgürlüğümü kaybetmekti. | Open Subtitles | كلّ ما كنت أفكر فيه هو فقدان استقلالي فقدانحريتي.. |