Sana bağırdığı için öyle kızmıştım ki ona... burada bir saat daha suda kalmasını sağladım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة منه بشدة بعد صراخه عليكِ و تركته هنا في الماء |
Beni yalnız bıraktığı için ona kızmıştım, onu tekrar içeri sokmak için yanına gittim. | Open Subtitles | , لقد كنت غاضبة أنه تركني لذا، ذهبت لإحضاره للداخل |
Çok Sinirliydim bu yüzden çantamı unutmuşum ve benzin göstergesini kontrol etmemişim. | Open Subtitles | كنت غاضبة جدا عندما رحلت ونسيت حقيبتي ولم أتحقق من مؤشر البنزين |
Galiba kızgındım ve paniğe kapıldım. Herşey çok iyi gidiyordu. | Open Subtitles | كنت غاضبة ، ومضطربة كانت الأمور تسير على ما يُرام |
Çünkü bana kızmış gibiydin. Görüşmede. | Open Subtitles | لأنه يبدو أنك وكأنك كنت غاضبة علي بالاجتماع |
Evet, yaptım çünkü en son görüştüğümüzde senin yanında olmadığım için kızgındın. | Open Subtitles | أجل فعلت ذلك ،لانه بأخر مرة قابلتك كنت غاضبة لانني لم اكافح لأجلك |
Bu akşam buraya geldim çünkü erkek arkadaşım olan domuza Öfkeliydim. | Open Subtitles | لقد جئتُ إلى هنا الليلة لأنني كنت غاضبة من خنزير صديقي |
Mr.Cannon'a çok kızmıştım ve.. ...kimse benim tarafımı tutmuyordu. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة جدا من السيد كانون ولم يقف معي أحد |
Sana o kadar kızmıştım ki, bir daha asla yüzünü görmeyeceğim diye yemin etmiştim. | Open Subtitles | كنت غاضبة جداً لذا تعهدت بعدم رؤيتك مجدداً |
Angelo'ya yaptıklarından dolayı ona çok kızmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة عليها بسبب ما فعلته لـ انجيلو. |
Ve hayret içinde kaldım, çok Sinirliydim, ve kafam çok karışmıştı. | TED | لقد أصابني الذهول و كنت غاضبة جدا و مرتبكة للغاية. |
Bak, dün gece Sinirliydim ne dediysem dedim. | Open Subtitles | كنت غاضبة ليلة أمس عندما قلت أياً كان ما قلته |
Bak, dün gece Sinirliydim ne dediysem dedim. | Open Subtitles | كنت غاضبة ليلة أمس عندما قلت أياً كان ما قلته |
Homer, bunu gördüğün için üzgünüm, ama o gece gerçekten çok kızgındım. | Open Subtitles | هومر، أنا آسفة أنك رأيت هذا لقد كنت غاضبة جدا تلك الليلة |
Hayır, bak, kabul ediyorum, ilk başta sana kızmış, hatta biraz da seni kıskanmıştım. | Open Subtitles | لا، أنظر، سأعترف بأنّني كنت غاضبة في البداية وغيورة قليلاً ربّما |
Geçen gün haklı olarak Mycroft'a kızgındın ama sonra bu sabah seni onun yatağında buluyorum. | Open Subtitles | قبل أيام كنت غاضبة تماما من مايكروفت وبعد ذلك، هذا الصباح |
Sen depoyu doldururken o kadar Öfkeliydim ki karina yargiçlik teklifini kabul ettigini mesaj attim. | Open Subtitles | بينما كنت تملئ السيارة بالوقود كنت غاضبة للغاية فأرسلت رساله نصية أخبر زوجتك بالأخبار بأنك قبلت وظيفة كقاضي |
Anneme kızdım ve hırsımı senden çıkardım. | Open Subtitles | لقد كنت غاضبة من أمي ولقد أخرجت غضبي عليك |
kızgın ve usanmıştım, ancak en önemlisi, tam anlamı ile çaresiz hissediyordum. | TED | كنت غاضبة و محبطة و الأهم من ذلك كله شعوري بالعجز المطلق. |
üzgündüm, kafam karışıktı ve doğrusu kızgındım. | TED | كنت حزينة، كنت في حيرة، وأصدقكم القول، كنت غاضبة. |
Seni son gördüğüm gece bana çok kızmıştın. | Open Subtitles | ،في آخر مرة رأتك، تلك الليلة كنت غاضبة مني، أتذكرين؟ |
Sinirli olduğum için ve kafam iyi olduğu için öyle söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت ذلك، لأني كنت غاضبة ووجهي كان مصاباً، لقد وقعت |
Dün gece sana sinirlendim ama gözüm başka bir şeyi görmüyor demek değil bu. | Open Subtitles | و كنت غاضبة عليك البارحة, لكنني لست مُستهلّكة بهذا. |