Elimde sopayla kavga etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | كنت مضطرا لاستعمال العصا لأدافع عن نفسي ضدها |
Bıçaklanma işi ve bu muhteşem gizli ev karşılığında ufacık bir işte benimle çalışacağın sözünü vermek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ولكن بالتبديل لسكين العمل وهذا المخبأ الجميل كنت مضطرا لضمان مشاركتكم |
Buraya gelirken protestocuların arasından geçmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | مثل المحتجين كنت مضطرا للخوض بينهم لأصل هنا |
Seni silmek istememiştim, dostum. Ama mecburdum. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أبعدك يا رجل كنت مضطرا لذلك |
Fakat sormaya mecburdum. | Open Subtitles | ولكنى كنت مضطرا للسؤال. |
Başka şansım olmadığını söyle. Yaptığım şeyi yapmak zorundaydım. | Open Subtitles | أخبرها أنه لم يكن لدي آي خيار كنت مضطرا لما فعلت |
Bunu yapmak zorundaydım. Beni canlı bırakmayacaktı. | Open Subtitles | كنت مضطرا لذلك لقد كان سيقتلني |
Ben de onları içeriye kapatmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | ... لذا كنت كنت مضطرا أن أغلق عليهم ... من الداخل |
Bütün kartlarınızı iptal etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد كنت مضطرا لان اوقفها |
Ama mecburdum. Öyle değil mi? | Open Subtitles | - لكن أنا كنت مضطرا, أليس كذلك ؟ |
mecburdum. | Open Subtitles | لقد كنت مضطرا |
Kuşkusuz, burnundan taşan kıllar yüzünden siğili olan meşhur hastalık hastası orta yaşlı şişman bir bayanın yanına oturmak zorundaydım. | Open Subtitles | كنت مضطرا للجلوس بجانب إمرأة مصابة بوساوس المرض السيدة بدينة متوسطة العمر بثالول كبير على أنفها... و الشعر ينمو خارجه، يا إلهي... |