| Yerel polis departmanının başlangıçta kayıptan çok kaçak olarak sınıflandırmasının nedeni bu. | Open Subtitles | و ذلك قد يكون السبب لقيام الشرطة بتصنيفه كهارب عوضا عن مفقود |
| Polisin beni bilgilendirmesine göre devam eden bir soruşturma var, ve bu durumda, oğlunla yapacağın her bağlantı onun kaçak olduğu durumuna yardım edecektir. | Open Subtitles | و هذا يعني أن أي اتصال بابنك يساعد و يؤكد معاملته كهارب |
| Oğlumuzu bir kaçak gibi yaşadığı için kınayamam. | Open Subtitles | لم أستطع أن أحكم على ولدنا أن يحيا كهارب. |
| Bu adam firari olduğu için tutuklanmıştı. Bu durumu açıklamak belki mümkün olabilir, efendim. | Open Subtitles | تم ايقاف شخص كهارب من الجندية اليوم |
| Ama eğer ayrılırsa, bir firari olarak ayrılacaksın. | Open Subtitles | ولكن إذا غادرت ستغادر كهارب |
| kaçak yaşadığın yıllar seni katılaştırmış görebiliyorum eski idealist genç öğrencime ne oldu? | Open Subtitles | سنواتك كهارب جعلتك قوياً يا ريو يمكنني أن أرى ذلك ماذا حدث للشاب المثالي الذي كنتُ أعلمًه ؟ |
| Beni bir saniyeliğine terkedersen seni bulup kaçak suçlu olarak vururum. | Open Subtitles | ، إذا تركتني لثانية فسأجدك وأطلق النار عليك كهارب فار من العدالة |
| Sanırım şansımı kaçak olarak deneyeceğim. | Open Subtitles | أعتقد بانني سأخاطر بنفسي كهارب |
| Bir kaçak için, tıbbi yardım almak büyük bir risktir. | Open Subtitles | كهارب تلقي عناية طبية مخاطرة كبيرة |
| kaçak olmanın en büyük zorluklarından biri güvenliktir. | Open Subtitles | من أكبر التحديات لك كهارب هي الأمن |
| Ancak şu anda bir kaçak ve tehdit gibi hareket ediyor. | Open Subtitles | و لكنه الآن يتصرف مثل مثل كهارب و خطير |