| Bunu bana bir armağan olarak verdin ben de ondan vazgeçmeyeceğim! | Open Subtitles | ، أيها الرب ، لقد منحتني الأمر كهبة ! و لن أتخلى عنه |
| Ama bu hatırladıklarım armağan gibi gelmiyor. | Open Subtitles | ولكنها لا تبدو كهبة تبدووكأنهاتذكير.. |
| Borcunu Wessex'e ve İngiltere'ye olan sadakatinin kanıtı olduğunu gösteren bir hediye gibi düşün. | Open Subtitles | يتظروا تجاه الدين كهبة وسيلة لإثبات الولاء لـ(وسيكس) (و(إنكلتر.. |
| Son bir hediye gibi. | Open Subtitles | كهبة أخيرة نوعاً ما |
| Ama çıkardığımız dersi paylaşmak istiyoruz, Mario'nun bize öğrettiği dersi: Sahip olduğumuz şeyi bir hediye olarak görmek sadece kaçırdığımız bir şey olarak değil, ve nasıl bir fırsatı kaçırdığımızı düşünmek. | TED | لكننا نريد أن نتشارك مفتاح التعلّم، مفتاح التعلّم الذي قادنا اليه ماريو، هو أن تعتبر ما لديك كهبة وليس فقط ما ينقصك، وأن تعتبر ما ينقصك كفرصة. |
| - Çünkü erkekler aşkı hediye olarak görüyorlar o yüzden de değer vermiyorlar. | Open Subtitles | -لإن الرجال يأخذون الحب كهبة و لا يقدروه |
| İçimde bir yerlerde, Tanrı vergisi bir yetenek var. | Open Subtitles | إنها فقط فيني في مكان ما كهبة من الله |
| Sonra bunu bir armağan olarak gördüm. | Open Subtitles | ثم بدأت أراها كهبة |
| Bunu bir armağan olarak görüyorum. | Open Subtitles | سأختار أن أعتبر هذا كهبة. |
| Bize bir hediye gibi olacak. | Open Subtitles | إنه كهبة |
| Yani bir çeşit hediye gibi. | Open Subtitles | و هو كهبة لي |
| Çünkü bana hediye olarak verilen bir ileriyi görme gücüm var. | Open Subtitles | لأن لدي رؤية ثاقبة وهي تعتبر كهبة |
| Kölelerinin çoğu onlara hediye olarak sunulmuştur. | Open Subtitles | معظمهم مقدّمون كهبة |
| - Daha çok Tanrı vergisi bir yetenek. | Open Subtitles | إنها تبدو أكثر كهبة من الرب ، حقاً |