| Kız prenses değil ama bir pazarlık kozu olarak kullanabiriz. | Open Subtitles | انها ليست أميرة، لكنها قد أن تكون مفيدة كورقة مساومة. |
| Yani beni pazarlık kozu olarak kullandın. | Open Subtitles | إذاً، استخدمتني كورقة مساومة بشكلٍ أساسي |
| Beni Kara Peri'yi öldürmeye zorlamak için... Kanca'yı pazarlık kozu olarak kullanıyor. | Open Subtitles | وهو يستعمله كورقة مساومة لإرغامي على مساعدته لقتل الحوريّة السوداء |
| Bu belkide Kuklacı'ya ulaşabilmek için son şansımız. Şef artık onun ne olduğunu biliyor, onu pazarlık için kullanacaktır. | Open Subtitles | حتّى وإن أرجعنا سيّدة الدمية للقسم التاسع، كل ما سيفعله الرئيس هو استخدامها كورقة مساومة. |
| Belki de Karen onları pazarlık için kullanmayı düşünüyordur. | Open Subtitles | ربما "كارين" تريد إستخدامها كورقة مساومة |
| Martin, Michael'ı koz olarak kullanıyor. | Open Subtitles | (مارتين) يَستخدم (مايكل) كورقة مساومة |
| Arya'yı bir pazarlık kozu olarak görüyor. | Open Subtitles | (لقد رأى فرصة لاستغلال (اريا كورقة مساومة |