| Peki, sabahın 6'sında oraya nasıl geldin? | Open Subtitles | الآن، كيف وصلت إلى هناك في الـسادسة صباحا؟ |
| Bu kadar çabuk nasıl geldin? | Open Subtitles | ـ كيف وصلت إلى هنا بهذه السرعة.. |
| Ahıra doğru gidiyordum. Buraya nasıl geldim? | Open Subtitles | كنت بطريقي إلى الإسطبل كيف وصلت إلى هنا؟ |
| İyiyim, sağol. Ama ben buraya nasıl geldim? | Open Subtitles | حسنا, على ما يبدو ولكن كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Bankacı mı? O işe nasıl girdin? | Open Subtitles | تعمل في مصرف، كيف وصلت إلى هناك؟ |
| Şimdi,Nereden geldiğini bilmek istiyorum ve buraya nasıl geldiğini? | Open Subtitles | .و الآن, أريد أن أعرف من أين أتيت و كيف وصلت إلى هنا؟ ? |
| Oraya nasıl geldiğimi ya da aramızda ne geçtiğini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف وصلت إلى هناك أو ماذا حصل بيننا. |
| Meyve suyunun yanında. Acaba buraya nasıl geldi? | Open Subtitles | أجل إنا مبلل بعصير العنب كيف وصلت إلى هناك ياترى |
| Buraya nasıl geldin? | Open Subtitles | الصخرة اللعينة كيف وصلت إلى هنا ؟ |
| İzlerine baktı ve dedi ki: "Buraya nasıl geldin? | Open Subtitles | نظر إلى آثارها وقال أنت وحدك، كيف وصلت إلى هنا؟" |
| Oh! Buraya bu kadar hızlı nasıl geldin? | Open Subtitles | ياللعجب , كيف وصلت إلى هنا بهذه السرعة؟ |
| Şu şişe üzerine yemin et, nasıl geldin buraya? | Open Subtitles | أقسم بهذه الزجاجة, كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Hem de çok kötü ve burası neresi veya buraya nasıl geldim, bilmiyorum. | Open Subtitles | كثيراً جداً لا أعرف ما هذا المكان أو كيف وصلت إلى هنا |
| - Biraz uyumana sevindim. - Amma! Buraya nasıl geldim? | Open Subtitles | أنا مسرورة لأنك نمت إيما كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Sokağa nasıl geldim bilmiyorum. Lütfen, bana inanmak zorundasınız! Selam. | Open Subtitles | لا أعرف كيف وصلت إلى هناك أرجوك، يجب أن تُصدقني! |
| Buraya nasıl girdin? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هنا؟ |
| Bu seni korkutuyor çünkü bu noktaya nasıl geldiğini bilmiyorsun. | Open Subtitles | ... ويرعب لأنك لا أعرف كيف وصلت إلى هذه النقطة. |
| Buraya nasıl geldiğimi bile bilmiyorum, daha sana ne verebilirim amına koyayım? | Open Subtitles | انا لا أعرف حتى كيف وصلت إلى هنا، ماذا يمكنني إعطاءك أكثر |
| Kendi kendinize "Bu buraya nasıl geldi?" diye sorabilirsiniz. | Open Subtitles | سيكون عليك أن تسأل نفسك كيف وصلت إلى هناك؟ |
| Büyükannemi gördüm. Huzurevinden nasıl gelmiş? | Open Subtitles | لقدر رأيت جدتي توا عند النافذة كيف وصلت إلى هنا من بيت التمريض ؟ |
| Oraya nasıl gitmiş? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هناك ؟ |
| Oradaki ışığa nasıl ulaştın? | Open Subtitles | ذلك النور... كيف وصلت إلى هناك؟ |
| Nereden geldiğini biliyoruz. Buraya nasıl girdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | .إذن نعرف من أين جاءت .ونعرف كيف وصلت إلى هنا |
| Bu kadar çabuk nasıl gelebildin ? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هنا بهذه السرعة ؟ |
| Bu nasıl oldu anlamadım. | Open Subtitles | كان هناك كومة من الثلج لا أدري كيف وصلت إلى هناك |
| - Oraya nasıl girmiş ki? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هناك؟ |
| Nasıl düştün buraya? | Open Subtitles | كيف وصلت إلى هنا ؟ |
| Önemli olan buraya nasıl geldiğin ve neyle suçlandığın. | Open Subtitles | السؤال هو كيف وصلت إلى هنا ؟ ولماذا وجه إليك الإتهام ؟ |