| Genişlemeye dayanacak kadar esnek bir külot nasıl bulacağını sormuyorum bile. | TED | ولن أتسائل حتى كيف يجد سراويل مرنه بما يكفي لتحمل التمدد. |
| Lumic aile veritabanında şifreli bir şeyi nasıl bulacağını bilir. İkili taban neydi, Pete? | Open Subtitles | يعرف كيف يجد شيئاً مُشفراً في قاعدة بيانات عائلة لوميك، في أي قسم يا بييت ؟ |
| Bu kadar uğraşı olan bir adam sana ayıracak zaman nasıl buluyor? | Open Subtitles | كيف يجد وقتاً لكي يقابلك وهو مشغول جداً؟ |
| - Sperm yumurtayı nasıl buluyor? | Open Subtitles | كيف يجد الحيوان المنوي البويضة ؟ |
| Peki, ama tam ortasını nasıl bulacak? | Open Subtitles | ولكن كيف يجد هذا المركز؟ |
| - Parayı nasıl bulduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لأنه مهما لا أعرف كيف يجد أمواله |
| Telefon kayıtları gibi şeyler nasıl bulacağını bilirdi. | Open Subtitles | إنه يعرف كيف يجد الأشياء، كسجلات الهاتف |
| Jackson burada olsa Red'i nasıl bulacağını bilirdi diye düşündüğünü biliyorum. Unut Jackson'ı. Bu adamı bulmak için ona ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | أعرف أنكَ تفكر لو كان (جاكسون) هنا، كان ليعرف كيف يجد (ريد) إنسى (جاكسون)، لسنا بحاجة إليه للعثور على ذلك الرجل |
| Gideon'a Aaliyah'ı nasıl bulacağını söylüyordu. Summers, Suudi Arabistan'dayken bir denizcilik şirketini paravan olarak kullanıyordu. | Open Subtitles | كان يخبر جيديون كيف يجد علياء |
| Ağabeyini nasıl bulacağını biliyordu. | Open Subtitles | كان يعرف كيف يجد شقيقه |
| Beni öldürmeyeceksin. Sasha'yı nasıl bulacağını bilen tek kişi benim. | Open Subtitles | أنت لن تقتلني ، أنا الوحيد الذي يعرف كيف يجد "ساشا{\pos(190,220)}" |
| Yani her defasında parayı nasıl buluyor? | Open Subtitles | اعني كيف يجد المال؟ |
| Clarie'i nasıl bulacak? | Open Subtitles | كيف يجد (كلير)؟ |
| Kurbanları nasıl bulduğunu düşünüyorduk. | Open Subtitles | كنا نسأل أنفسنا كيف يجد ضحاياه الآن |
| Bu şeyin nainsanları nasıl bulduğunu ve niye öldürdüğünü öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نعلم كيف يجد هذا الشئ اللا بشر -ولماذا يقتلهم؟ |