| - Harikaydı. - Harika bir gösteri vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ هذا المعروضِ العظيمِ حيث تَرتفعُ إلى هذا المركبِ، |
| İlk saat için bazı reklamları vardı. Okumayı unutmuşsun. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ البُقَعُ حدّدتْ لكَ الساعة الأولى وأنت نَسيتَ قِراءتهم. |
| Evde geyşa mı vardı? | Open Subtitles | هو هَلْ كَانَ عِنْدَهُمْ الراقصات اليابانيات؟ |
| Bizim zamanımızda erkeklerin işleri vardı ve kim olduklarını bu gösterirdi. | Open Subtitles | في جيلِي، الرجال كَانَ عِنْدَهُمْ وظائفُهم وذلك مَنْ هم كَانوا. |
| İkisinin de cesedin bulunduğu tahliye kanalına erişimi vardı. | Open Subtitles | حَسناً، هم جميعاً كَانَ عِنْدَهُمْ وصولُ إلى بالوعةِ العاصفةَ حيث الجسم وُجِدَ. |
| Yalnızca üç çeşit hamilelik testi vardı ellerinde. | Open Subtitles | حسنا، حسنا، كَانَ عِنْدَهُمْ فقط ثلاثة مِنْ أنواعِ اختبارات الحملِ |
| Gökdelenleri vardı videoları ve sesleri. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ الكثير مِنْ المعْرِفة. كَانَ عِنْدَهُمْ ناطحاتُ السحاب... |
| Konuşacak şeyleri vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ مادةُ للتَحَدُّث عن. |
| Ve şansıma, orada bir tane satılık vardı! | Open Subtitles | ومحظوظ ني، الواحد كَانَ عِنْدَهُمْ كَانتْ للبيع! |
| Ufak yamasında "Steven" yazanlısı halihazırda vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ a باقة الرقع التي قالتْ "steven." |
| Em ve Janet'ın da oldukça fırtınalı bir ilişkileri vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُمْ a جميل العلاقة العاصفة. شكراً ليَتوقّفُ. |
| Ellerinde tek bu vardı. | Open Subtitles | الذي كُلّ كَانَ عِنْدَهُمْ. |
| Ama bir sorun vardı. | Open Subtitles | لَكنَّهم كَانَ عِنْدَهُمْ a مشكلة. |
| Her kimse, silahı vardı... | Open Subtitles | مَنْ هو كَانَ، كَانَ عِنْدَهُمْ a بندقية... |