| Fransız'la sadece kızımız için anlaştık. | Open Subtitles | إتفاقنا مع الرجل الفرنسي كان لأجل ابنتنا فقط |
| Bugün tüm günümü kızımız için savaştığını söyleyen insanların arasında geçirdim. | Open Subtitles | أمضيت اليوم بطوله مع أناس يزعمون أنّهم يقاتلون لأجل ابنتنا. |
| Hepimizi lanetledin, uğruna savaştığım her kurdu kızımız için ayakta duran her kurdu... | Open Subtitles | إنّك لعنتنا أجمعين، كلّ ذئب ناضلتُ لأجله وكلّ امرئ ناضل لأجل ابنتنا. |
| kızımız için bir hesap açmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | أراد أن يخبرني بشأن رسم أمانة وضع لأجل ابنتنا |
| Esas konu kızımız için yaptığımız fedakarlıklar. | Open Subtitles | هذا عن حول التضحيه لأجل ابنتنا |
| Ona saygı duyacaksın Klaus. Jackson bizim tarafımızda ve kızımız için savaşıyor. | Open Subtitles | ستبدي له الاحترام يا (كلاوس)، إنّه معنا ويقاتل لأجل ابنتنا. |
| kızımız için Meksika için. | Open Subtitles | لأجل ابنتنا... لأجل المكسيك. |
| - kızımız için. | Open Subtitles | لأجل ابنتنا |