| Akvaryum balığı satıcısı değil. Sazan balığı üreticisi. | Open Subtitles | ليس بائع أسماك ذهبية بل مربي لأسماك الشبوط |
| Ve sonrasında ise tüm gemimin altımdan gittiği ve köpek balığı yemi olduğum. | Open Subtitles | والشئ الثانى الذى أتذكره هو أن السفينه بأكملها سحبت بالكامل من تحتى, وأصبحت طعماَ لأسماك القرش. |
| Dorne'da köpek balığı olmaz. | Open Subtitles | (لا وجود لأسماك قرش في (دورن |
| Köpek balıklarına yem olmaman için yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | جاكلين قصدت يمكن أن تكونى فى حاجه لصديق بينما أنتى طعاماً لأسماك القرش هنا |
| Buzdan sarkıtların kristal yüzeyi vücudu antifrizle dolu olan buz balıklarına ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | يُوفر السطح المتبلور لهوابط الجليد ملاذاً لأسماك الجليد التي تزدهر أجسامها بمضادات التجمد |
| Köpek balıklarının çenesinden sıra sıra dişler çıkıyor ve taşıma bandı gibi ileri atılıyorlar. | TED | لأسماك القرش العديد من صفوف الأسنان التي تنمو داخل فكها والتي تتحرك قدما كالحزام الناقل. |
| Siz de hastaneye yetiştirmek yerine köpekbalıklarına kurban ettiniz. | Open Subtitles | بدلاً من نقله إلي المستشفي قررتما رميه لأسماك القرش؟ |
| Dorne'da köpek balığı olmaz. | Open Subtitles | (لا وجود لأسماك قرش في (دورن |
| Buzdan sarkıtların kristal yüzeyi vücudu antifrizle dolu olan buz balıklarına ev sahipliği yapıyor. | Open Subtitles | يُوفر السطح المتبلور لهوابط الجليد ملاذاً لأسماك الجليد التي تزدهر أجسامها بمضادات التجمد |
| Bu sakin ortam kör golden barb gibi mağara balıklarının evidir. | Open Subtitles | هذا العالم الهاديء هو منزل لأسماك الكهوف المتخصصة مثل الشوكة الذهبية العمياء |
| Palamutlar, ton balıklarının küçük akrabaları. | Open Subtitles | هذه "أسماك البينيت" وهي من الأنواع القريبة لأسماك التونة. |
| Ama kafamda sizi köpekbalıklarına yem ettim bile. | Open Subtitles | في رأسي، حيث يقدر الأمر فقد أطعمت عضويكما لأسماك التونة الملعونة |
| Üzgünüm, şekerim. Erkek arkadaşın köpekbalıklarına yem oldu. | Open Subtitles | آسفة يا عزيزتي بات صديقك طعماً لأسماك القرش |