| Kusura bakma, senin gibi birine böyle bir tabloda yer yok. | TED | حسنا، لا يوجد مكان لأمثالك في هذا الإطار. |
| Yeryüzü, hangi kurban pahasına olursa olsun bir şekilde, senin gibi insanlara katlanmayı beceriyor. | Open Subtitles | الأرض أصبحت بطريقة ما ملائمة لأمثالك بالرغم من أى تضحية |
| Taşıyıcılar, amatörler turnuvasında oynamazlar. Bu sizin gibiler için değil. | Open Subtitles | حاملي العصي لا يخوضون البطولات إنها ليست لأمثالك |
| - Tabi. Satış yarışı sizin gibiler için değil mi? | Open Subtitles | أعددت منافسة المبيعات هذه لأمثالك يا صديقي |
| Ya da belki Senin gibiler için portatif hamamlar vardır. Bence olmalı. | Open Subtitles | أو ربما هناك حمامات متنقلة لأمثالك لابد من وجودهم |
| Gerçekten Senin gibilerin benden bunu almasına izin vereceğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين حقاً أن أسمح لأمثالك أخذ هذا مني ؟ |
| senin gibilere bir isim takarlar, Hi. | Open Subtitles | ثمة اسم لأمثالك من الناس يا هاي |
| Merak etme, senin gibi çaresiz, korkmuş kişiler için bir yer mevcut. | Open Subtitles | حسناً، لا تقلق هناك مكان لأمثالك اليائسون، الخائفون |
| Amerika'nın lağımları var ya orada çalışıyorum işte senin gibi New Yorklu şarlatanların hoş karşılanmayacağı yerlerde. | Open Subtitles | أتعرف الصرف الصحي في أمريكا ، أنا أعمل هناك أماكن ليست لأمثالك |
| Aile kuruyorum ben! senin gibi biri için bu hiçbir bok ifade etmiyor ama benim için çok önemli! | Open Subtitles | سأؤسس عائلة, أعرف أن ذلك لا يعني شيئاً لأمثالك, لكنه مهم لي |
| Aile kuruyorum ben! senin gibi biri için bu hiçbir bok ifade etmiyor ama benim için çok önemli! | Open Subtitles | سأؤسس عائلة, أعرف أن ذلك لا يعني شيئاً لأمثالك, لكنه مهم لي |
| Merak etme, senin gibi çaresiz, korkmuş kişiler için bir yer mevcut. | Open Subtitles | حسناً، لا تقلق هناك مكان لأمثالك اليائسون، الخائفون |
| Şarap Khaleesi içindir, sizin gibiler için değil. | Open Subtitles | النبيذ من أجل الكاليسي، ليس لأمثالك |
| Burada sizin gibiler için yer yok. | Open Subtitles | ليس هناك مكان هنا لأمثالك. |
| Bu nedenle sizin gibiler için kalbimin derinliklerinde özel bir yerim var. | Open Subtitles | -لذا أحتفظ بمكانٍ خاص بقلبي لأمثالك |
| Senin gibiler için değil. Beyefendiler tarafından oynanan. | Open Subtitles | و ليست لأمثالك ، لكن يمارسها الساده |
| - Sözlerin doğru bile olsa İmparator'un şahsı Senin gibiler için müsait değil! | Open Subtitles | حتّى وإن كلامك صحيح شخص "الإمبراطور" غير مسموح لأمثالك رؤيته! |
| Senin gibiler için yardım derneği kurulmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك جمعية خيرية لأمثالك |
| Hayırseverlik zenginlerin işi. Senin gibilerin değil. | Open Subtitles | إن المؤسسة الخيرية للأثرياء ليست لأمثالك |
| Senin gibilerin içki içebileceği başka yerler var. | Open Subtitles | ثمة أماكن كثيرة يمكن لأمثالك الشرب فبها |
| Senin gibilerin varlığını asla kabul etmem. | Open Subtitles | لنأستسلمأبداً.. لأمثالك ... |
| senin gibilere karşı özel bir düşkünlükleri var. | Open Subtitles | هم سيكون عندهم مودّة خاصّة لأمثالك. - نعم، حقّ. |