| Bunun yanlış olduğunu bildiğin için, bu kararı bensiz aldın. | Open Subtitles | لقد اتخذت هذا القرار من دونى.. .. لأنك تعرف أنه خاطىء. |
| Nasıl yemeyi bildiğin için, lokanta nasıl yönetilir biliyorsun sanırım. | Open Subtitles | أعتقد لأنك تعرف كيف تأكل فأنت تعرف كيف تدير مطعماً! |
| Ve senin gerçekten tek yapmak istediğin en yakınındakini alıp deli gibi düzüşmek Çünkü biliyorsun ki birazdan zaten öleceksin. | Open Subtitles | كل ما تريد فعله هو أن تسحب الشخص الذي بجانبك وتقوم بمعاشرته لأنك تعرف أنك سوف تموت على أية حال |
| Çünkü biliyorsun, benden sonra başka bir Rahip gelecek ve başkası ve başkası. | Open Subtitles | لأنك تعرف أن سيأتي قس آخر و آخر و آخر و آخر |
| Çünkü sen de benim kadar iyi biliyorsun, bu film biter bitmez... | Open Subtitles | لأنك تعرف كما أعرف أنا بمجرد أن ننهي هذا الفيلم أنا و أنت.. |
| "Beni bir günahkar olarak tanıdığın için emrimi küçümseme. | Open Subtitles | لا تستخف بأوامري لأنك تعرف أنّي آثم |
| Seni gerçekten tek sevenin o olduğunu biliyorsun çünkü. | Open Subtitles | لأنك تعرف أنها الوحيدة التي كانت تحبك حقاً |
| Bu adayı terk edersen, sandalyeye geri döneceğini bildiğin için mi? | Open Subtitles | لأنك تعرف أنك ستعود لمقعد متحرك بمجرد خروجك من الجزيرة |
| Bana bu yüzden mesaj atmadın mı kuralları biraz olsun esnetmeden istediğin yere gelemeyeceğini bildiğin için? | Open Subtitles | أليس لهذا السبب راسلتني لأنك تعرف أنك لن تصل إلى المقام الذي تريده حتى تلوي القوانين قليلاً؟ |
| Senin hatan olduğunu bildiğin için yaptığı şeyi kabul edemiyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك قبول ما فعله لأنك تعرف أنه ذنبك |
| Haklı olduğumu bildiğin için söylüyorum. | Open Subtitles | إنني أقولها لأنك تعرف أنني مُحق |
| Ne olduğunu bildiğin için mi böyle konuşuyorsun? | Open Subtitles | هل تقول ذلك لأنك تعرف ماهيّته؟ |
| Sırtımı bingo'ya dayadım Çünkü biliyorsun kazandığımda dansımı yapıyorum. | Open Subtitles | لدى اِلتهاب المفاصل بساقى وبعض الآلام فى ظهرى لأنك تعرف أنى عندما أربح أقوم بالرقص |
| Çünkü biliyorsun ki eğer bu adayı terkedersen, sandalyeye geri döneceksin. | Open Subtitles | لأنك تعرف أنك ستعود لمقعد متحرك بمجرد خروجك من الجزيرة |
| Çıkaramıyorsun, Çünkü biliyorsun ki çıkarırsan seni ellerimle gebertirim. | Open Subtitles | أنت لا تريد أن تنزع الأصفاد، لأنك تعرف .. أنك إن فعلت فسأبرحك ضرباً |
| Tamam, Çünkü biliyorsun daha yeni öğrendim bana söylediğin fotoşop şeyini. | Open Subtitles | حسنا لأنك تعرف بأننني تعلمت أمور الفوتوشوب التي أخبرتـــني عنـــها |
| Çünkü sen zaten sevginin ölüme karşı tek şans olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لأنك تعرف مسبقاً أن الحب هو الشيء الوحيد الذي يملك فرصاً ضد الموت |
| Çünkü sen, eğer birini öldürecek olsaydım beni asla yakalayamayacağını biliyorsun. | Open Subtitles | لأنك تعرف إذا أرتكب جريمة قتل لن تكون قادراً على القبض علّي |
| Lula'nın annesini iyi tanıdığın için. | Open Subtitles | لأنك تعرف أشياء كثيرة عن والدة لولا |
| Sadece müdürü tanıdığın için. | Open Subtitles | فقط لأنك تعرف المدير. |
| Içgüdüsel olarak biliyorsun çünkü buradasın | Open Subtitles | أنت هنا لأنك تعرف غريزي |
| Doğru olduğunu sen de biliyorsun çünkü. | Open Subtitles | لأنك تعرف ذلك. |
| Sanırım bu bizim ilk tahminimiz olurdu, çünkü bildiğin üzere, bilim genelde bu şekilde çalışıyor. | Open Subtitles | من المرجح أن يكون أول تخمين قمنا به لأنك تعرف كيف هو العلم عادة |