| - Dr. Scobee, bunları hatırlattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | وأصدقاء الصبا منذ شهور دكتور سكوبي أنا آسف لأنني جعلتك تستعيد هذه الذكريات |
| Seni gerçekten sevmeye başlıyordum. Sana bunu yaşattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | كنت قدت بدأت أحبك أيضاً, آسف لأنني جعلتك تمر بكل هذا |
| Beklettiğim için beni bağışlayın, sabah meditasyonumu yapıyordum. -Önemli değil. -Asistanım, sizinle iyi ilgilendi mi bari ? | Open Subtitles | اغفر لي، لأنني جعلتك تنتظر ، لقد كنت امارس التأمل الصباح |
| Majesteleri'ne söylemek zorundaydım. Sizi kızdırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | كان لابد لي ان اخبر جلالتك أنا آسفة لأنني جعلتك غاضبا |
| Bu kadar geç çağırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف لأنني جعلتك تجيئ هنا في هذا الوقت المتأخر. |
| Beklettiğim için özür dilerim ama emin olmak istedim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني جعلتك تنتظر و لكنني أردت أن أتأكد |
| Birini tekrar sevemeyeceğin için senin adına üzüleceğim. | Open Subtitles | فقط سأشعر بالسوء لأنني جعلتك لا تستطيع أن تحب مجددا. |
| Seni o kadar uğraştırdığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف لأنني جعلتك تعاني كل هذه المتاعب |
| Bunları yanında taşımanı sorun ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أسفة لأنني جعلتك تشعر بشعور سيء لحيازتك الكثير من الأشياء |
| Babanla vakit geçirmek istedin diye kendini kötü hissettirdiğim için gerçekten özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر بشدة لأنني جعلتك تشعرين بالأسى حيال رغبتك بقضاء الوقت مع والدك |
| - Sürmene izin verdiğim için. | Open Subtitles | كيف عرف أننا هنا ؟" لأنني جعلتك تقود السيارة |
| Seni böyle dolandırdığım için özür dilerim. Sen bana bir şeyler almak için refakat etmiştin. | Open Subtitles | أنا اسف لأنني جعلتك تقوم برحلة ثانوية |
| Senin de başını ağrıttığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني جعلتك تتورط بهذا الأمر |
| Tuvaleti kullanman için sana o kadar yolu yürütüp benzin istasynuna gönderdiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | أنـا آسفـة للغايـة لأنني جعلتك ... تسيرين كل تلك المسافـة إلى محطـة البنزين عندمـا كنت في حاجـة إلى استخدام الحمام |
| Noel'de seni çalıştırdığım için üzgünüm ama çocuklar kahverengi anne diye tutturmuştu. | Open Subtitles | ... أنـا آسفة للغايـة لأنني جعلتك تعملين في عيد الميلاد لكن الأطفال كانوا يريدون بشدة والدة سمراء |
| Beklediğin için üzgünüm. | Open Subtitles | أسمع، أنا آسف لأنني جعلتك تنتظر |
| Seni bu işe bulaştırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | متأسفٌ لأنني . جعلتك متحيرة في الأمر |
| Sırf seni üzdüğüm ve bunu hak etmediğin için." | Open Subtitles | "بل لأنني جعلتك حزينة و أنتي لا تستحقي ذلك" |
| Buraya kadar zahmet ettiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | اسفة لأنني جعلتك تقطعين كل هذه المسافة |
| Seni otobüs durağında öyle bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني جعلتك تنتظر عند موقف الحافلة |