| Birazcık bile kamyonda dursun diyemiyorsun kullanmak için, piçi önce şarj etmen gerekiyor bataryası dayanmıyor yani anlıyorsun değil mi? | Open Subtitles | عندما تتركه في العربة لفترة، ومن ثم تحتاج لإستخدامه بعد مدة، البطارية لا تصمد، أتعلم ذلك؟ | 
| Ofisine geldiğinde veya kapının tokmağını çaldığında onu kullanmak için yetkin var mı? | Open Subtitles | لديك إذن لحيازته في المكتب، أو تحصلين على الوقت لإستخدامه حين يقتحم بابك الأمامي؟ | 
| Eğer silah alıyorsanız, Kullanmaya hazır olmalısınız | Open Subtitles | لكن إذا حملت سلاحـاً فلابد أن تكون جاهز لإستخدامه | 
| üstüme silah doğrultuyorsan, Kullanmaya da hazır olmalısın. | Open Subtitles | تسحب مسدسك عليّ يفضل أن تكون مستعداً لإستخدامه | 
| Şimdi olacaklara bir bakalım, kurşunum olduğuna ve onları kullanacak cesaretim de olduğuna göre ilk önce seni vuracağım, sonra da kendimi, tamam mı? | Open Subtitles | لنرى ما سيحدث،بما أن لدى الرصاص والسلاح لإستخدامه سأقتلك،ثم سأقتل نفسى | 
| Benim kristal kalbim size yardım edemez. Onu kullanacak güce sadece ben sahibim. | Open Subtitles | قلبى الماسى لايمكنه مساعدتكم أنا فقط التى لديها القدرة لإستخدامه | 
| Olur da birinin aleyhine kullanman gerekir diye. | Open Subtitles | ذلك كي إن أحتاجتِ لإستخدامه ضد أحدهم لاحقاً | 
| Bunu hiç kullanmamayı isterdim. | Open Subtitles | كنت آمل الا أضطر لإستخدامه | 
| Ortaklarınız basında kullanmak için iyi para öderler. | Open Subtitles | شركاءك سيدفعون أموالاً طائلة لإستخدامه. | 
| Yasaklama emrini kayda geçerken kullanmak için mi? | Open Subtitles | لإستخدامه حينما تحتاج أمر إبعاد؟ | 
| Ortaklarınız basında kullanmak için iyi para öderler. | Open Subtitles | شركاءك سيدفعون أموالاً طائلة لإستخدامه. | 
| Hector ve Ramon silah amaçlı kullanmak için bir virüs almaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | (هيكتور) و(رامون) يحاولان شراء فيروس لإستخدامه كسلاح | 
| İngiltere'de bir silahım olduğunu biliyorsun ve gerçekten kullanmak için ölüyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، لديّ مسدّس في (إنجلترا)، وأتوق حقاً لإستخدامه | 
| Yani Reddington, burada kullanmak için bir çeşit kitle imha silahı yaptıklarını mı söylüyor? | Open Subtitles | لذا هل (ريدينجتون) يقول أن الكتيبة كانت تبني سلاح ضخم من نوع ما لإستخدامه هُنا ؟ | 
| Ak meşe kazığını elinize geçirdiğinizde Kullanmaya hazır olun. | Open Subtitles | وقتما تجدوا الثُبات سنكون مستعدون لإستخدامه | 
| Kullanmaya hiç niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدى النية لإستخدامه | 
| Kullanmaya asla niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لدى النية لإستخدامه | 
| Hava durumunu lehine kullanacak kadar bilgili. | Open Subtitles | حسنا إنه يعلم ما يكفي حول الطقس لإستخدامه لمصلحته | 
| kullanacak bir sandal bulmalıyız. | Open Subtitles | سنكون قادرين على إيجاد زورق لإستخدامه. | 
| 2 hafta sonra bunu kullanacak fırsat buluyor. | Open Subtitles | و بعد إسبوعين نالت فرصتها لإستخدامه | 
| -Kullanma hakkını tekrar kazanmış olman kullanman gerekiyor anlamına gelmez. | Open Subtitles | حسناً - فقط لأنه لديك الحق لإستخدامه ، هذا لا يعنى ان تمتلكيه | 
| Bir gün kullanman gerekebilir. | Open Subtitles | قد يكون لديك ما يدعو لإستخدامه يوماً ما | 
| Bunu hiç kullanmamayı isterdim. | Open Subtitles | كنت آمل الا أضطر لإستخدامه |