Çok fazla rezervasyon olduğu için bir yıllık bir bekleme listesi olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | انا سمعت ان هناك لائحه انتظار لمده سنه لهذه الطائرات لان هناك الكثيره من الحجزات |
Noel Baba'ya hediye listesi vermedim, çünkü hiçbir şey için bir erkeğe bağımlı olmak istemedim. | Open Subtitles | رفضت إعطاء لائحه هدايا لسانتا لأني لم أرد الإعتماد على رجل في أي شيء |
Bir bütçe hazırlamada, davetli listesi planlamada davetiyeleri sipariş etmede bile sana yardım ediyor. | Open Subtitles | تساعدك في وضع ميزانية و وضع لائحه للضيوف حتى يمكنك طلب دعوات زفاف. |
Anlıyorum. Müşterilerinizin listesini vermenizi onaylamazlar mı? | Open Subtitles | و هل تظن انهم لن يوافقوا على أعطائى لائحه بأسماء عملائك ؟ |
Doktor Philips ihtiyacımız olan şeylerin listesini yapmamı istedi. | Open Subtitles | دكتور فيلبس طلب مني تقديم لائحه عن المتطلبات |
Peşindeki tüm federal ve uluslararası ajanlar şu an hedef listesinde. | Open Subtitles | كل العملاء الفيدراليين و الدوليين المسئولين عن تعقبه الان على لائحه اهدافه |
Ödünç aldıklarımın listesi. Araba dahil. | Open Subtitles | هذه لائحه بما أستعرته, السيارة أيضا |
Birinde, hesap numaralarının listesi var bir restaurant tapusu, Gilead, Maine'de bir ev. | Open Subtitles | ملف به لائحه بالحسابات البنكية المرقمة صكّ لمطعم و منزل في "غيليد" بـ "ماين" |
-Tamam Halihazırda sahip olduğun motorların listesi var elimde. | Open Subtitles | لدي لائحه بالدراجات التي تمتلكها حالياً - أجل - |
Ellie ile Laurie gelecekler davetli listesi üzerinde çalışacağız. | Open Subtitles | (سيأتى (لوريان و أيلى لكى يعملوا على لائحه ضيوفنا فى حفل الزفاف |
- Merl'in düşmanlarının listesi. | Open Subtitles | * لائحه بأعداء * ميرل |
Benden, onun baktığı hastaların bir listesini istemiştiniz ve bu da çalıştığı... | Open Subtitles | طلبت لائحه بمرضاها. وهذا هاتفها -أعطيناه لها عندما بدأت العمل |
Kristen? Bugün Kuzey Alanı'nda kullanılan forkliftlerin listesini çıkar. | Open Subtitles | (كريستن), أعطيني لائحه بكل الشاحنات الرافعة التي عملت اليوم |
"Kayıp Kahramanlar Birliği" adlı bir hayır kuruluşunun listesini almış. | Open Subtitles | وقعت في يده لائحه . (من مؤسسة خيريه تسمي (هيروز اليانس |
Peşindeki tüm federal ve uluslararası ajanlar şu an hedef listesinde. | Open Subtitles | كل العملاء الفيدرالية و الدوليين المسئولين عن تعقبه الان على لائحه اهدافه |
En azından karayolu yasaklı listesinde değiliz. | Open Subtitles | على الأقل لسنا على لائحه الممنوعين من القياده |
- Hergün sahne listesinde. - Ya? | Open Subtitles | إنه على لائحه الاتصال كل يوم صحيح؟ |