| Doğruyu söylemek gerekirse, gidecek yerim yoktu. | Open Subtitles | لاخبرك بالحقيقة ليس لى مكان اخر لاذهب اليه |
| Eğer bunda başarısız olursam eğer acil serviste başaramazsam gidecek hiçbir yerim yok. | Open Subtitles | اذا فشلت في هذا اذا لم اتمكن من ممارسه طب الاستعجالات ليس لدي مكان اخر لاذهب اليه |
| Ben şanslıyım. gidecek bir yerim var. | Open Subtitles | انا محضوض , لدي منزل لاذهب اليه |
| Kısa bir oyun olacak, öğlen yemeğine eve gideceğim. | Open Subtitles | سنلعب مباراة قصيرة لاذهب وأتناول الغداء فى البيت |
| Saraydan bir kaç günlüğüne ayrılacağım, evime gideceğim. | Open Subtitles | ساغادر القصر الملكي لايام معدوده لاذهب الى ملكيتي |
| Öyle bir gece gelecek ki, bana yalvaracaksın seninle eve gitmem için. | Open Subtitles | لن اخبرك ستأتي ليلة ستترجاني لاذهب للمنزل معك |
| Bana El Salvador'a gitmem için 500 dolar vermelisin, belki 400 dolar. | Open Subtitles | اعطيني 500 دولار لاذهب الي السلفادور .... |
| Koleje gitmemde ısrar etti. | Open Subtitles | يصر على ذهابي للجامعه. اوه, سوف اقتل احد لاذهب للجامعة |
| gidecek yer... gideceğim bir yer yok. | Open Subtitles | ليس لدي حقاً اي مكان لاذهب اليه |
| Hey, Karen. gidecek yerim yok. | Open Subtitles | مرحباً كارين ليس لدي مكان لاذهب اليه |
| "gidecek bir yerim yok!" "gidecek bir yerim yok!" | Open Subtitles | "ليس لدي مكان لاذهب اليه!" "ليس لدي مكان لاذهب اليه!" |
| gidecek bir yerim yok. | Open Subtitles | ليس امامى مكان لاذهب اليه |
| Çünkü gidecek bir yer yoktu. | Open Subtitles | لم يكن مكان لاذهب اليه |
| Tamam o zaman, Gloria's üzerinden gideceğim. Sence neye ihtiyaç var? | Open Subtitles | اوكي لاذهب لمحل غلوريا ماذا تضنين انك تحتاجين ؟ |
| Bütün tecrübelerim bana baloya gitmem için Michael'a ihtiyacım olmadığını öğretti. | Open Subtitles | كل هذه التجربة قد علمتنى اننى . لا احتاج لـ "مايكل" لاذهب الى الحفل |
| Koleje gitmemde ısrar etti. | Open Subtitles | اوه, سوف اقتل احد لاذهب للجامعة |