| Bilal'ı kaçakçılık yaparken suçüstü yakaladığımızda onu Larssen'e karşı kullanabiliriz. | Open Subtitles | بمجرد أن نمسك بلال متلبس بالتهريب نجعله ينقلب على (لارسّين) |
| Larssen'nin sahte isimlerinden oluşan bir liste çıkaracağım ve hepsini elemeye başlayacağız onu bütün aranan listerine koyacağız tâ ki New York'tan çıkamayıncaya kadar. | Open Subtitles | سأقوم بعمل لائحة بجميع أسماء (لارسّين) المستعاره وأبدأ بحرقهم واضعًا إياه على كافة قوائم المراقبه |
| Julian Larssen Özel Harekat'ta istihbarattaydı. | Open Subtitles | (جوليان لارسّين) كان يعمل بشعبة الإستخبارات في القوات الخاصة |
| Larssen'nin bütün Kyle Albertson kimliklerini yokettik. | Open Subtitles | لقد حرقنا الأسم المستعار (كايلي البيرتسون) لـ (لارسّين) |
| Diana, Larssen'in son isimlerini de eliyor. | Open Subtitles | (ديانا) تُطيح بآخر الأسماء المُستعاره لـ(لارسّين) |
| Larssen kendisine verilen bir emirle Mozzie'yi vurdu. | Open Subtitles | لارسّين) أطلق النار على){\pos(192,230)} (موزّي) بناءً على أمر أحدهم |
| Julian Larssen, cinayetten ve cinayete teşebbüsten tutuklusun. | Open Subtitles | (جوليان لارسّين)، أنت رهن الأعتقال لجريمتان : قتل و مُحاولة قتل |
| Ateş edenin Larssen olduğuna dair kesin kanıtlar bulmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد العثور على دليل يربط (لارسّين) مُباشرة بإطلاق النار على (موزّ) |
| Larssen laptop'ımı aldı ve artık denklemi onlar da biliyorlar. | Open Subtitles | والآن بما أن (لارسّين) قد أخذ دفتر ملاحظاتي، فقد أصبحت لديهم المعادلة أيضًا |
| Larssen'in FBI binasına girecek kadar yüzsüz mü olduğunu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أن (لارسّين) صفيق لدرجة أن يدخل مكتب التحقيقات الفيدراليه بقدميه؟ |
| Onun Larssen olduğunu düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنتِ لا تعتقدين أن هذا (لارسّين)، أليس كذلك؟ |
| Larssen kendi dosyasına giriş yapıp bazı bilgileri silmiş. | Open Subtitles | (لارسّين) ولج لحاسوبي ومسح شيئًا من ملفه الخاص |
| - Tabii ki. Kayıtlara göre, Larssen New York'a her geldiğinde... | Open Subtitles | وفقاً للسجل، في كل مرة أتى (لارسّين) إلى نيويورك |
| Bu Larssen'in sahte adların birisi. | Open Subtitles | هذا واحد من الأسماء المستعارة الخاصة بـ(لارسّين) |
| Larssen şehre gelip, bir şeyleri çalıp gidiyor. | Open Subtitles | (لارسّين) يأتى المدينة يُهرب شيئا ما ثم يغادر |
| Bu eğer Larssen'i alt etmek anlamına geliyorsa, ben varım. | Open Subtitles | لو هذا سيعني الايقاع بـ (لارسّين) فأنا معك |
| Julian Larssen hayatımdaki bir çok kişinin hayatını mahfetti... | Open Subtitles | (جوليان لارسّين) أذى الكثير من الناس في حياتي |
| Larssen biri için çalışıyor iyi bağlantıları olan ve gücü heryere yeten biri için. | Open Subtitles | (لارسّين) يعمل لحساب شخص ما لديه نفوذ وإتصالات عديدة |
| Larssen'ın sorgulanmasından kullanabileceğimiz 99 kelime var. | Open Subtitles | من الاستجواب الخاص بـ (لارسّين) هذه الـ99 كلمة التي يمكنك إستعمالها |
| Eğer bunları kullanırsak bilgisayar sesini Larssen'inkine çevirecek. | Open Subtitles | إذا إلتزمت بهم الكمبيوتر سيحولهم إلى صوت (لارسّين) |