| Efendim, hâlâ hayatta olduğumu bilmeyen bir kızım var. | Open Subtitles | سيدي، لدي ابنة لا تعرف أني لازلت على قيد الحياة |
| İyi haber, hâlâ hayattayım. | Open Subtitles | الاخبار الجيدة انني لازلت على قيد الحياة |
| Fakat şimdilik ben hâlâ hayattayım. | Open Subtitles | ولكن خلال الوقت الراهن انا لازلت على قيد الحياة |
| General, hâlâ hayatta olduğunuza sevindim. | Open Subtitles | أيها اللواء،أنا مرتاح لأنك لازلت على قيد الحياة |
| Hala yaşadığına ve bizimle oynadığına göre herhalde iyi silahşörsün. | Open Subtitles | انا افترض بما انك لازلت على قيد الحياة وتلعب الورق معنا بانك جيد فى عملك |
| Ben klasik olanı seviyorum. Hala yaşadığımı anımsatıyor. | Open Subtitles | أنا أحبّ طرازات الموضة القديمة تجعلنى أشعر أننى لازلت على قيد الحياة |
| hâlâ hayatta olduğumu bilen birileri. | Open Subtitles | أحدهم يعرف أني لازلت على قيد الحياة |
| hâlâ hayatta olduğumu bilen birileri. | Open Subtitles | أحدهم يعرف أني لازلت على قيد الحياة |
| Pete, hâlâ hayattayım. | Open Subtitles | بيت , انا لازلت على قيد الحياه هنا |
| Lanet olsun, Annie! Ben hâlâ yaşıyorum! | Open Subtitles | اللعنة اني انا لازلت على قيد الحياه |
| Biliyorlar ama hâlâ hayatta olduğunu duyunca kafayı yediler. | Open Subtitles | هم يعرفون ذلك ، لكن عندما سمعوا بأنك ! لازلت على قيد الحياة . إنهم سيصابوات بالجنون |
| Neden hâlâ buradasın? | Open Subtitles | إذاً لماذا لازلت على قيد الحياه ؟ |
| Ben peki neden hâlâ hayattayım? | Open Subtitles | إذًا لماذا أنا لازلت على قيد الحياة ؟ |
| Cummings, hâlâ hayatta olduğunu öğrenince, tekrar peşine düşecektir. | Open Subtitles | عندما سيعرف (كامينج) أنك لازلت على قيد الحياة فسوف يتعقبك ثانيةً |
| Kim, hâlâ hayatta olduğumu bilmiyor. | Open Subtitles | كيم) لا تعرف أني لازلت على قيد الحياة) |
| Sana bakıyorum. Şanslısın çünkü Hala yaşıyorsun. | Open Subtitles | أنظر إلى نفسك ، أنت محظوظ أنك لازلت على قيد الحياة |
| Biliyor musunuz, Hala yaşıyorken bu işi bırakmalısınız. | Open Subtitles | ,يجب أن تقلع عن الأمر بما أنك لازلت على قيد الحياة |