-Bak... kamutanıbenlebırak burda, düzeltmeye çalışayım. | Open Subtitles | فقط اتركُ جنرال مَعي وسأرى ما يمكن عمله لاصلاحها |
Sen de onunla mı düzeltmeye karar verdin? | Open Subtitles | بهذه الطريقة التي تقرر لاصلاحها |
Ben Ron Swanson. Bunu düzeltmeye geldim. | Open Subtitles | رون ساوسن انا هنا لاصلاحها |
Çünkü, eğer düzgün destek verirsek vücudunuz bu durumu Düzeltmek için elinden geleni yapacak. | TED | لأن أجسامكم ستقوم بغالبية العمل لاصلاحها لو فقط جعلناها تعمل بالطرق الخطأ. |
Ve bunu Düzeltmek için her türlü şeyi yapabiliriz ama eninde sonunda asıl düzeltmemiz gereken şey kendimiziz. | TED | ونستطيع أن نعمل جميع الأشياء لاصلاحها ولكن في التحليل الأخير الاشياء التي نحتاج لاصلاحها حقا هي انفسنا |
Aylar geçtikçe tamir edecek daha fazla şey buldu ta ki kulübe kulübelikten çıkana kadar. | Open Subtitles | كلما مرّت الأشهر وجد كثير من الأشياء لاصلاحها حتى الكوخ لم يعد شكله كما كان |
Aylar geçtikçe tamir edecek daha fazla şey buldu ta ki kulübe kulübelikten çıkana kadar. | Open Subtitles | كلما مرّت الأشهر وجد كثير من الأشياء لاصلاحها حتى الكوخ لم يعد شكله كما كان |
ve tehlike geçti sinyali sabitlenmiş. Düzeltmek zaman alacak. | Open Subtitles | "وقاموا بببث اشارة "لايوجد شئ سوف تأخذ وقتا لاصلاحها |
Düzeltmek için demir vida koymak zorunda kaldılar. | Open Subtitles | وكان عليهم وضع اسلاك لاصلاحها |
Düzeltmek için oğlunun yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد مساعدة ابنكِ لاصلاحها |