| Her cuma, herkes içer ama davalar hakkında konuşmayız | Open Subtitles | كل جمعة . كلنا نشرب نحن لانتحدث عن القضايا |
| Ölüleri hazırlarız ama onlar hakkında konuşmayız. | Open Subtitles | نحن نخدم الموتى ، ولكن لانتحدث عنهم |
| Biz hizmetçilerle konuşmayız. Patronunu çağır. | Open Subtitles | لانتحدث مع الخدم إستدع زعيمك |
| Ama para konusunu konuşmayalım. | Open Subtitles | لكن دعينا لانتحدث عن الفلوس.لنتحدث عن الحب |
| Bunun hakkında konuşmayalım olur mu? | Open Subtitles | دعنا فقط لانتحدث حتى عن ذلك، كما تعلم؟ |
| Yani Lucchese Ailesine ait bir gangsterden bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | اعني اننا لانتحدث عن شخصا ملفقا لعائلة اللوكيزيس |
| Hamilelik ya da bebek konusunda konuşmadığımız sürece. | Open Subtitles | أجل . طالما لانتحدث عن الحمل أو اي شيء يخص الطفل |
| - Perry ile çok fazla konuşmayız. | Open Subtitles | -أنا و (بيري) لانتحدث كثيراً |
| Daha fazla siyaset konuşmayalım. | Open Subtitles | الان دعونا ان لانتحدث عن السياسة |
| Şu an annemden konuşmayalım lütfen. | Open Subtitles | دعينا لانتحدث عن أمي الآن |
| Öyle Marni, yani - neden konuşmayalım, öyle değil mi? | Open Subtitles | -اعنى, كيف لنا ان لانتحدث عن هذا |
| Şimdi cesetlerden konuşmayalım. | Open Subtitles | دعونا... دعونا لانتحدث عن الجثث الآن |
| Üzgünüm, laf kalabalığı yapmak istemem ama burada uyuşturucudan bahsetmiyoruz. | Open Subtitles | آسفه . لاأقصد ان أكون دقيقة نحن لانتحدث عن أدوية مخدرة |
| Ne de olsa mutlu hemşirelerden veya mutlu polislerden hiç bahsetmiyoruz, değil mi? | Open Subtitles | نحن لانتحدث عن الممرضة السعيدة او الشرطي السعيد |
| Allison konuşmadığımız için üzgün olduğumu biliyordu. | Open Subtitles | (أليسون ) كانت تعلم كنت حزين لأننا لانتحدث |
| Sam hakkında konuşmadığımız sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت اننا لانتحدث عن سام |