| Senin bu insanlar için ne yapmaya çalıştığımı anlamanı beklemiyorum ve kendi planlarımı da tehlikeye atmayacağım. | Open Subtitles | أنا لا أتوقّع منك أن تفهم مـا أحاول عمـله لهؤلاء الناس لكنّني لن أعرّض خططــي للخطــر |
| Orda fazla bir rekabet beklemiyorum. | Open Subtitles | . أنا لا أتوقّع أن تكون هناك منافسات كثيرة |
| Ama sen ondan daha iyi bir insansın. Senden böyle bir davranış beklemiyorum. | Open Subtitles | لكنك أفضل ممّا هو عليه لا أتوقّع منك ذلك |
| Uzun süre onun içinde kalmayi planlamiyorum tabii ama kendi basima gezinmem ve millete yük olmaktan vazgeçmem gerek artik. | Open Subtitles | لا أتوقّع بأن أستخدمها لمدة طويلة، لكن عليّ تدبير شؤوني الخاصّة وأتوقّف أن أكون عبئاً .على الجميع |
| Ama yeri gelmişken söyleyeyim sorulara cevap vermekten kaçınacağını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لكن يجب أن أقول الآن أنّني لا أتوقّع أن يكون أسلوبه المماطلة |
| Yakın bir zamanda geri döneceğine ihtimal vermiyorum. Tam da babasının oğlu. | Open Subtitles | لا أتوقّع عودته قريبًا، إنّه بحقٍّ ولدكَ. |
| Etrafı temizlerseniz sorun çıkacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أتوقّع أيّة مشاكل بعد أن تخلي المنطقة حسناً؟ |
| Senden gerçeklerden başka bir şeye inanmanı beklemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتوقّع منك أن تصدّق أي شيء لكن هذا |
| - Senden çözmeni beklemiyorum hayatım. | Open Subtitles | لا أتوقّع منك حلاً يا عزيزتي، إنّها مشكلة عويصة |
| Gelmeni beklemiyorum, bilmen gerekir diye düşündüm sadece. | Open Subtitles | لا أتوقّع مجيئك، لكن خلتُ أنّك يجب أن تعرف. |
| Durumların değişmesini beklemiyorum ama sen bekliyorsun, ee burada deli olan kim? | Open Subtitles | أنا لا أتوقّع أن تتغير الأشياء و لكنك تفعل ذلك, إذن من الأكثر جنوناً الآن ؟ |
| Beni sıcak bir şekilde karşılamanı beklemiyorum. Sana yaptığım şey kolay affedilebilecek bir şey değil. | Open Subtitles | لا أتوقّع أن ترحّب بعودتي بالأحضان، فإن ما أجرمته بحقّك لا يسهل غفرانه. |
| Bir gecede geri kazanmayı beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أتوقّع أن أستعيد ثقتك في يوم وليلة |
| Aslında senden hiçbir şey beklemiyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أتوقّع أيّ شئ منك |
| Politikacıların sanatı takdir etmesini beklemiyorum zaten. | Open Subtitles | لا أتوقّع بأن السياسيين يقدرون الفنّ |
| Öncelik listende ilk sırada olmayı beklemiyorum. | Open Subtitles | لا أتوقّع أن أكون في قمّة أولوياتك. |
| Yine de herhangi bir şey öğrenmeyi beklemiyorum. | Open Subtitles | ولكنّي لا أتوقّع معرفة أيّ شيء. |
| Beni affetmeni beklemiyorum. Ama şunu bilmeni istemiyorum... | Open Subtitles | لا أتوقّع أن تسامحيني أبداً ... لكن أريدكِ أن تعلمي |
| Uzun süre onun içinde kalmayı planlamıyorum tabii ama kendi başıma gezinmem ve millete yük olmaktan vazgeçmem gerek artık. | Open Subtitles | لا أتوقّع بأن أستخدمها لمدة طويلة، لكن عليّ تدبير شؤوني الخاصّة وأتوقّف أن أكون عبئاً على الجميع. |
| Bize anlayışla yaklaşacaklarını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أتوقّع أنّنا سنصادف جمهورًا ودودًا هناك |
| Gerçi kendine geleceğine ihtimal vermiyorum. | Open Subtitles | لكنّي لا أتوقّع أن يفيق. |
| Sabaha kadar bir şey çıkacağını sanmıyorum. Yarını oğluma ayırdım. | Open Subtitles | لا أتوقّع نتيجة قبل صباح الغد، كما أنّي أرعى ابني الليلة |