| Tezgahı kuran o şerefsiz ajanı öldürmek için paraya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى مال لقتل ذلك العميل الوغد الذي أوقع به |
| Ne Raheem'e ne de herhangi birine ihtiyacım yok lanet serseri! | Open Subtitles | ها ها ها لا أحتاج الى رحيم أو أي شخص آخر للحثالة مثلك |
| Kur yapmaya çalışıyorsun, ama bunlara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وأنت تفعل هذا كنوع من المغازلة لكنني لا أحتاج الى كل ذلك |
| Kazanmak için cevaba ihtiyacım yok! Elimde bu var! | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أحتاج الى جواب لأفوز، فأنا معي هذه |
| Maç biletine ihtiyacım yok peder. Bana bir tanık lazım. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج الى التذاكر الأمريكية يا أبى أنا أحتاج شاهد |
| Eğer fark etmediysen, kurtarılmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | في حال لم يكن لكَ علم أنا لا أحتاج الى أي إنقاذ |
| Kahveye ihtiyacım yok. Gece iki saatten fazla uyumalıyım | Open Subtitles | لا أحتاج الى القهوة , بل أحتاج الى اكثر من ساعتين من النوم |
| Senin kalacak yere ihtiyacın olabilir ama benim anneye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | ربما تحتاجين مكان تمكثين فيه ولكنى لا أحتاج الى أم فأنا وأبى بخير |
| Ama anladım ki, bunu görmek için benim havai fişeklere, dartlara ya da arı sokmasına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لكنني أدركت أنني لا أحتاج الى صواريخ القوارير أو السهام انه الشعور الذي ينتابني |
| Ne kadar iyi bir insan olduğumu anlatan coşkulu bir konuşmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى خطاب مثير يخبريني أي شخص جيد أصبحت |
| - Paraya ihtiyacım yok. - Buralara otobüs geleceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أحتاج الى أجرة الحافلة لَست متأكد أن الحافلة تأتي الى هنا 232 00: |
| Şerefimi savunmak için bir avuç takım elbiseli kuklaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى بعض المحاميين لأدافع عن نفسي. |
| Dadıya ihtiyacım yok. Gayet iyi idare ediyorum. | Open Subtitles | حسـنا أقول لك أني لا أحتاج الى مربية لأني اربيهم بشـكل ممتاز |
| Paylaşmak zorunda değilim, tavsiyelerinize de ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى مساعدة, ولا احتاج الى نصيحتك |
| Bana kimsenin bakmasına ihtiyacım yok. Başımın çaresine bakabilirim. | Open Subtitles | لا أحتاج الى عناية، يمكنني أن أتصرف لوحدي |
| Eş anlamlarına ihtiyacım yok. Bir açıklamaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لا أحتاج الى المرادفات أنا بحاجة الى تفسير فقط |
| Şekerim benim El Camino'sundan çıkıp gelen bir alt düzey yabani ot satıcısından mesleki tavsiye almaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | عزيزي، لا أحتاج الى نصائح مهنية من مدمن مخدرات منحط يبيع حشيشا خارج سيارته الكامينو |
| Gizli kimliğe ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى غطاء يمكنني الدخول الى هناك |
| Doğruyu yanlıştan ayırmak için yasaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى قانون لكى أفرق بين الخطأ , يا سيدتى |
| Kimseye ihtiyacım yok. Büyük bir olasılıkla da satacağım burayı. | Open Subtitles | لا أحتاج الى أحد أنا واثقه بأننى سأبيعه |
| Kral olmamış olabilirim ama kimsenin bana acımasına ihtiyacım olmadığını öğrenmiş oldum. | Open Subtitles | ربما أنا لست الملك لكني أدركت أنني لا أحتاج الى عطف أي أحد |