| Yani, söylediklerinden bir kelime bile anlayamıyorum. | Open Subtitles | أعني, أنني لا أستطيع فهم كلمةٍ من حديثهم | 
| Ben uyanıkken nasıl yaptığını bir türlü anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع فهم كيف هو يدخل عندما أكون مستيقظة | 
| Ben avukatım. Ama ben de anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا محامي، و مع ذلك لا أستطيع فهم الموضوع | 
| Sırtlan ruhunu çıkartmak için ayinleri vardı ama sizin öğrencilere girmesini anlayamıyorum. | Open Subtitles | الآن ، لديهم طقوس لأخذ أرواح الضباع ولكن لا أستطيع فهم كيف وصل ذلك إلى أطفالك | 
| Earl'e ödemesini sahte kokainle yapmalarını anlayamıyorum. | Open Subtitles | حسنا لا أستطيع فهم هذا حصل إيرل على مخبأ الكوكائين | 
| En iyi dostumun neden bana yalan söylemeye devam ettiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم لماذا صديقي العزيز يستمر بالكذب علي | 
| Senin ona olan körü körüne inancını anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع فهم إيمانك القوي في هذا الرجل | 
| Bunu anlayamıyorum. Adam devrinin en iyi bilginlerinden. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم هذا،إنه من أحسن العلماء في جيله | 
| Ne dediğini anlayamıyorum. Şu aptal şeyi ağzından çıkar. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم ما تقوله أخرج ذلك الشيء من فمك | 
| Hala onca kelimeyi nasıl hatırlıyorsun, onu bir türlü anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع فهم كيف تذكّرت كل هذه الكلمات | 
| Hâlâ bir federal hapishane içinden nasıl çekip çevirdiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أستطيع فهم كيفية تمكنك من فعل الأمر من داخل سجن فيدرالي | 
| Nasıl olur da kalbi bu kadar cömert olan biri... böylesine sefih bir hayat sürer, anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم كيف يكون شخص مفعمتماماًبالكرم... . يمكن أن يعيش مثل ... | 
| Neden olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | . من جانبى , لا أستطيع فهم لماذا | 
| Aradım, araştırdım ama anlayamıyorum. | Open Subtitles | أبحث و أبحث و لا أستطيع فهم الأمر. | 
| Kocamın buralarda ne bulmuş olduğunu bir türlü anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم ماذا شاهد زوجي هناك؟ | 
| Artık elektronik olarak iletişim kurmadıklarını nasıl fark edemediğinizi anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم لماذا لم تدركوا... أنّهم لا يتواصلون عبر... الوسائل الإليكترونيّة بعد الآن. | 
| Bunun nasıl olduğunu anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع فهم كيف يمكن أن يحصل هذا | 
| Bunu neden yaptığını anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أستطيع فهم لماذا فعل ذلك | 
| Tatlım, yavaş konuş. Seni anlayamıyorum. | Open Subtitles | عزيزي، تمهلي لا أستطيع فهم ما تقولينه | 
| Bunların hiçbirini anlayamıyorum. | Open Subtitles | حسنا, لا أستطيع فهم أيا من هذا |