| Sınav sorularını çalmak için onun ofisine gireceğimize inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نتسلل لمكتبه لنسرق إختبارك. |
| Davetiyeleri şimdi gönderebildiğimize inanamıyorum. Bu son dakika işi oldu. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نرسل الدعوات الآن، هذه دعوات متأخّرة |
| Mini kimonolu elemana 1,5 saattir ateş ettiğimize ve hala vuramamış olmamıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نصوّبُ على صاحب الرداء القصير منذ ساعةٍ و نصف و لم نُصبه. |
| Son masayı kaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا استطعنا الحصول على الطاولة الأخيرة. |
| Bunu tartışarak zaman harcadığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نضيع وقتنا في نقاش ذلك |
| Tatlım, sana cezanı söylemeyi unuttuğumuza inanamıyorum. | Open Subtitles | عزيزي، لا أصدّق أنّنا نسينا إخبارك. |
| Bundan kurtulduğumuza hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.ما زلتُ لا أصدّق أنّنا أفلتنا |
| Her gün birlikte çalışacağımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا سنعمل معاً كل يوم. |
| Bunu yaptığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | أكاد لا أصدّق أنّنا نجحنا. |
| Kaçırdığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا تأخرنا عنها |
| Okula izinsiz girdiğimize inanamıyorum! | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا نقتحم المدرسة. |
| Öylece tanıştığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا التقينا للتو. |
| Hop Sing's'in toto kiraladığını düşündüğümüze inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا اعتقدنا (هوب سينغ) يدير مقرّاً للدعارة. |
| Döndüğümüze inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا عدنا. |
| Hala bahsettiğimiz kişinin Sara olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدّق أنّنا نتحدّث عن (سارّة) |
| Onu kaçırdığımıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّنا أضعناه، و(كَيسي)... |