| Kafandakileri boşaltmak istersen, beni bul ama bu geceden sonra sana güvenli bir yolculuk garanti edemem. | Open Subtitles | تعرفين طريقي لو أردتِ إخباري لكني لا أضمن خروجاً آمناً بعد الليلة |
| Eğer beklediğimiz desteği alamazsak, sonucu garanti edemem. | Open Subtitles | إذا لم يكن الدينا الدعم لا أضمن العواقب أنا أضمن الدعم |
| - Altı tane yaptım ve şu an hepsi elinizde, ama size işimi devam ettirmeyeceklerini garanti edemem. | Open Subtitles | صنعت ستة، وهي التي تمّ إحصاؤها، لكن لا أضمن أن لا يكملوا حيث توقّفت. |
| Bunların sana uyacağına dair bir garanti veremem. | Open Subtitles | لا أضمن لك أن إحداهم سيلائمك لقد احتفظتُ بواحدة لك |
| Dinliyorum, ama sözlerinizin beni sizi cezalandırmaktan alıkoyacağının garantisi yok. | Open Subtitles | أستمع،لكني لا أضمن ان كلماتك ستقنعني بعدم معاقبتك |
| Hiçbir şeye kefil olmam Lordum. | Open Subtitles | لا أضمن شيئا يا سيدي |
| Seni öldürmeyeceğim. Ama buradan yürüyerek gideceğinin garantisini veremem. | Open Subtitles | لن أقتلك، لكن لا أضمن أن تفلت سالمًا من هذا السقوط. |
| Burada kalırsan eve sağ salim ulaşacağını garanti edemem. | Open Subtitles | أعرف ،إن تريد البقاء هنا لا أضمن عودتك سالماً معافى |
| Ama bütün bölgeleri kontrol etmeden bunu hem garanti edemem hem de gerçekleştiremem. | Open Subtitles | لكن بدون سيطرة على كل أقسامنا لا أضمن هذا ولن أفعل |
| Trene saldırırsak kimsenin sağ çıkacağını garanti edemem. | Open Subtitles | إن هاجمنا ذلك القطار، لا أضمن أنّنا سنخرجهم أحياءً. |
| Bu onuru reddedersen senin kırmızı kızın güvenliğini garanti edemem. | Open Subtitles | انت ترفض هذا الشرف إذاً أنا لا أضمن لك سلامة فتاتك الحمراء |
| Evet, garanti edemem. Çalışmam lazım. | Open Subtitles | في الواقع، لا أضمن لكِ هذا أنا بحاجة إلى العمل |
| Güzeli garanti edemem ama diğerleri... | Open Subtitles | حسنـًا، ولكنني لا أضمن لك بأن تكون رائعة ولكن الصفات الأخرى |
| Ama konuya doğrudan girmezsek bunun olmayacağını garanti edemem. | Open Subtitles | كلا. لكنني لا أضمن لك أن تكون هناك مرة أولى، إن لم نصل إلى الأمر المهم. |
| Her şeyin yolunda gideceğini sana garanti edemem ama hiç değilse kendini ve aileni kurtarmak için bir fırsatın olur. | Open Subtitles | لا أضمن أن ينجح كل شيء لكنه على الأقل سيمنحك فرصة للمقاومة وإنقاذ نفسك وإنقاذ عائلتك |
| Döndüğünde burada olacağımı garanti edemem. | Open Subtitles | لا أضمن أن أكون هنا عندما تعودين |
| Bir şey yapmak mümkün ama başarıyı garanti edemem. | Open Subtitles | -هناك حلّ وحيد بالإمكان . لكن، بالطبع، لا أضمن نجاحه. |
| Bu onu içeri sokacaktır fakat orada olacaklar hakkında garanti veremem. | Open Subtitles | أنا واثقٌ أنّ هذا سيُدخله لكنّي لا أضمن ما قد يحدث في الداخل |
| Yaraları ile ilgilenebilirim, acısını dindirebilirim, ama garanti veremem. | Open Subtitles | يمكنني أن أرعى جروحه، يمكنني تخفيف الألم، ولكني لا أضمن نجاته |
| garanti veremem ama bunu ayarlamaya çalışalım. | Open Subtitles | لا أضمن لك أيّ شيء، لكن دعني أحاول إنهاء ذلك لك. |
| Yap. Peki, ama bunun işe yarayacağının bir garantisi yok ve aynı zamanda bir sürü risk taşıyor. | Open Subtitles | حسناً , لمعلوماتك أني لا أضمن فعالية هذا |
| Büyük babam geri geldiğinde, bizim isteklerimizi yapacağının bir garantisi yok. | Open Subtitles | حالما يأتي الى هُنا جدّي, لا أضمن لكِ بأنه سيلبي ما نحتاج إليه. |
| Hiçbir şeye kefil olmam Lordum. | Open Subtitles | لا أضمن شيئا يا سيدي |
| İyi bir his olacağının garantisini veremem ama doğru olan bu. | Open Subtitles | ..أنا لا أضمن لك أنك سوف تشعر جيداً ولكنه الشيء الصحيح لفعله |