| Evet, onunla aynı odada olduğum için derim dökülmeye başladı. Neden bir de buna bakmıyorsun? | Open Subtitles | أجل، جلدي يقشعر بكوني بذات الغرفة معه لمَ لا تبحث عن هذا؟ |
| Neden gidip biraz oraya buraya bakmıyorsun? En azından kendisini iyi hisseder. | Open Subtitles | لماذا لا تبحث فترة من الوقت سوف تجعلك تشعر بتحسن |
| Peki sen niye kızımı aramıyorsun lan? Seni orospu çocu... | Open Subtitles | لمَ الآن لا تبحث عن ابنتي بدلًا من الجدال؟ |
| Özgürlük Anıtı'nı falan aramıyorsun değil mi... | Open Subtitles | أنت لا تبحث عن تمثال الحرية على الإطلاق |
| Babanı boşuna arama, tek geldim. | Open Subtitles | لا تبحث عن أبيك لقد تركته وحده هنا أم هناك |
| Söz veriyorum, gelecek sefere bir ilişki aramadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | وأعدك في المرة المقبلة بتوديع الفتاة وبإخبارها أنك لا تبحث عن علاقة جدية |
| İşimi yapma şeklimi beğenmiyorsan, başka birini bulsana. | Open Subtitles | إذا كانت الطريقة التى أؤدى بها عملى لا تعجبك, لماذا لا تبحث عن شخص آخر ؟ |
| Neden daha serbest bir kız bulmuyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تبحث عن فتاة أكثر تحـرّراً؟ |
| Çünkü aynaya bakmıyorsun da ondan. | Open Subtitles | هذا 'تسبب لك لا تبحث في المرآة. |
| Doğru düzgün bakmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تبحث الصحيح. |
| Hadi ama. bakmıyorsun. | Open Subtitles | هيا، أنت لا تبحث جيداً. |
| Neden daha iyi bakmıyorsun? | Open Subtitles | لما لا تبحث عنها بدقة أكبر؟ |
| Neden ajan Baker'ın cebine bakmıyorsun ? | Open Subtitles | حسنا,لم لا تبحث فى جيب العميل بيكر"؟" |
| Neden ıstırabının nedenini kendi gözyaşlarının moleküler incelemesinde aramıyorsun? | Open Subtitles | لم لا تبحث عن سبب عذابك... في الدراسة الجزيئية لدموعك؟ |
| Demek sen evlilik dışı ilişki aramıyorsun? | Open Subtitles | إذاً، أنت لا تبحث عن مخرج عشوائي؟ |
| Almak için ev aramıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تبحث عن بيت لتشتريه صحيح ؟ |
| Ödülünü al ve çek git buradan. Belâ arama. | Open Subtitles | اصرف مكافأة الجيش واخرج لا تبحث عن المتاعب |
| - Geçiş için yer bulamıyorum. - Yer arama. Kendin yarat. | Open Subtitles | ، لا استطيع ان اجد ثغرة لا تبحث عن ثغرة ، بل اصنع ثغرة |
| Gelecek sefere işten eve gelip... herkesten nefret ettiğini söylediğinde... beni arama, çünkü zavallısın. | Open Subtitles | المرة القادمة التي تحضر فيها الي البيت من العمل و تريد ان تشتكي من انك تكره كل شخص لا تبحث عني لأنك تعيس |
| Şanslı bir kadın aramadığını biliyor mu şayet o kadın Benedict Cumberbatch'in yanında değilse? | Open Subtitles | هل يعلم انك لا تبحث عن سيدة محظوظة إلا اذا كانت واقفة بجوار "بينيدكت كومبربتش"? |
| Jane'in kesinlikle bir sevgili aramadığını belirteyim. | Open Subtitles | لتوضح الأمر (جاين) لا تبحث عن خليل جديد لها |
| Regan'ı aramadığını söylemiştin. | Open Subtitles | ظننت أنّك لا تبحث عن (ريغان). |
| Bizim ilişkilerimize burnunu sokacağına gidip kendine birisini bulsana. Kim Stanley'nin iki sevgilisi varken kendisinin hiç sevgilisi olmadığı bir dünyada yaşamak ister? | Open Subtitles | لم لا تبحث عن شخص لنفسك بدلاً من التدخل في شؤوننا؟ |
| Neden o eski kitaptan bir şeyler bulmuyorsun ve biz de bu kahrolası yerden gitmiyoruz? | Open Subtitles | لِما لا تبحث لنا عن شيء بهذا الكتاب المُهترأ الخاص به لنرحل عن "ديكسي"، حسنًا؟ |