| Evde değil. Cep telefonuna da cevap vermiyor. | Open Subtitles | إنها ليست في المنزل و لا تجيب على محمولها |
| Telefonuna cevap vermiyor. Geri de aramıyor. Konuşmak için ona gidiyoruz. | Open Subtitles | إنها لا تجيب على هاتفها وترفض إعادة الإتصالات نحن متوجهين للتحدّث معها |
| Göt herif, soruma neden cevap vermiyorsun? | Open Subtitles | أيها الأحمق ، لماذا لا تجيب على سؤالي؟ لماذا؟ |
| Krutika üç kez beni aradı. Neden telefona cevap vermiyorsun? | Open Subtitles | كورتيكا اتصلب بي 3 مرات لم لا تجيب على هاتفك ؟ |
| Kimsenin dikkatini çekme ve onun ismini görmediğim sürece kimseye cevap verme. | Open Subtitles | توارى عن الأنظار ، و لا تجيب على الهاتف حتى يظهر أسمها. |
| - Sana verdiğim telefonu açmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تجيب على الهاتف النقّال الذي أعطيته لك. |
| Eşim bir kaç girişimde bulundu ama telefonuna cevap vermiyor. | Open Subtitles | زوجتي حاولت مرات عدة لكنها لا تجيب على هاتفها |
| Gereksiz detaylar veriyor. Sorulara doğrudan cevap vermiyor. | Open Subtitles | تدلي بتفاصيل غير ضرورية، لا تجيب على السؤال مباشرة. |
| Cebine cevap vermiyor. Yakalamamız gereken bir uçak var. | Open Subtitles | لا تجيب على هاتفها المحمول .لدينا رحلة للحاق بها |
| Çok çılgıncaydı. Ağlayarak birden dışarı çıktı. Şimdi de telefonuna cevap vermiyor. | Open Subtitles | كان هذا جنونيّ، لقد ركضت باكية والآن لا تجيب على هاتفها |
| Helen telefonuna cevap vermiyor ve telesekreteri yok. | Open Subtitles | هيلين لا تجيب على هاتفها و لا يوجد بريد صوتي |
| Telefonuna cevap vermiyor. Ama geleceğim dediyse gelir. | Open Subtitles | إنها لا تجيب على هاتفها النقال ولكن إن قالت بأنها ستأتي فسوف تأتي |
| Telefonuna cevap vermiyorsun. İşe de gitmiyorsun. | Open Subtitles | لا تجيب على تليفونك, وانصرفت عن عملك. |
| Cep telefonuna neden cevap vermiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تجيب على هاتفك المحمول ؟ |
| Neden telefonuna cevap vermiyorsun? | Open Subtitles | مرحباً ؟ لماذا لا تجيب على الهاتف ؟ |
| Telefonlarına cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تجيب على هاتفك |
| Aramalarıma cevap vermiyorsun, ahbap. | Open Subtitles | لا تجيب على إتصالاتي، يا رجل. |
| Sakın o telefona cevap verme. Ama çalışıyor olduğuna sevindim. | Open Subtitles | لا تجيب على هذا، لأني سعيد بما كنت تُعمل فيه. |
| cevap verme. | Open Subtitles | لا تجيب على السؤال, إنها على الأغلب ماتت من مرض فظيع |
| Düşündüm de buna cevap verme. | Open Subtitles | بعد إعادة التفكير، لا تجيب على هذا، شيء واحد تتعلمه من عملي، |
| Ben arıyorum ama telefonu açmıyor. En azından ben arayınca. | Open Subtitles | أحاولالاتصالبها, لكنها لا تجيب , على الاقل لي |
| Michelle Carey isminde bir muhabir beni ararsa sadece sorularını cevaplama. | Open Subtitles | إذاإتصلتفتاةتدعي(ميشيل كاري) وتريدأنتتحدثإلي ّ... فقط لا تجيب على أياً من أسئلتها |