| Gerçekten olduğun gibi görünmekten Korkma çünkü sen kendini seversen yakışıklı erkekler de seni sever. | Open Subtitles | يجب ان لا تخاف أن تكون ما أنت عليه لأن حتى الشباب المثيرون سوف يحبونك إذا أحببتي نفسك |
| Korkma arkadaşım! Seni kurtarmaya geldik. | Open Subtitles | لا تخاف, ياصديقي نحن هنا لننقذك |
| Merhaba de. Hadi David, Korkma. | Open Subtitles | قل مرحباً وحسب هيا ديفيد لا تخاف |
| Seni Başkan'a ben tavsiye ettim. Çünkü konuşmaktan korkmuyorsun. | Open Subtitles | لقد رشحتك للرئيسة لأنك لا تخاف من طرح وجهة نظرك |
| Plan yapın, Korkmayın ve mide gazı ihtimaline karşı elinizde ilaç bulundurun." | Open Subtitles | "فلتحظى بخطة، لا تخاف" "ولتتناول الكثير من مضادات الحموضة في حالة عسر الهضم" |
| Sormaya Korkmana gerek yok. Kapımız her zaman sana açık. | Open Subtitles | لا تخاف ان تسأل ذلك فالباب هنا دائا مفتوح لك |
| Onları dünyayla paylaşmaktan sakın Korkma. | Open Subtitles | لا تخاف أن تشارك العالم بروايتك |
| Harika biri olmaktan Korkma, evlat. Tamam mı? | Open Subtitles | لا تخاف بأن تصبح رائع يابني, حسناً ؟ |
| - Sırf Korkma diye sana, mafya olmadığını söyledik. | Open Subtitles | - للتو قلنا لك أنه ليس من المافيا حتى لا تخاف. |
| Korkma karanlık çağlardan gelen doktor. | Open Subtitles | لا تخاف , يا رائد العصور الوسطى |
| Korkma, ayak ucuna yattım. | Open Subtitles | لا تخاف لقد نمنا متخالفين بالأرجل |
| Bir şeyler hissetmekten Korkma. | Open Subtitles | لا تخاف لتدع نفسك تشعر بالأشياء |
| - Korkma Kunal. Derin derin nefes al. | Open Subtitles | لا تخاف يا كونال ، خذ نفساً عميقاً |
| Bak, demek istediğim bu kelimelerden Korkma. | Open Subtitles | كل ما أحاول قوله هو لا تخاف تلك الكلمات |
| Cesaretli olan. Kolay kolay korkmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ذو الأعصاب الفولاذية، أنت لا تخاف بسهولة، صحيح ؟ |
| Polislerden korkmuyorsun ama orada göz teması kurmamaya çalışıyordun. | Open Subtitles | أنت لا تخاف من الشرطة، لكنّك حاولت تجنّب النظر في العينين قبل قليل. |
| Plan yapın, Korkmayın ve mide gazı ihtimaline karşı elinizde ilaç bulundurun." | Open Subtitles | "فلتحظى بخطة، لا تخاف" "ولتتناول الكثير من مضادات الحموضة في حالة عسر الهضم" |
| Evet, doğru. Takıldığın bir cadıydı. Korkmana gerek yok. | Open Subtitles | أجل، الساحرة التي تعاشقها حسنٌ، لا تخاف |
| Ne yapayım, karşımda iki korkusuz karakter var. | Open Subtitles | لو أن ذلك المراقب رآهما.. أنت لا تفهم بحق الجحيم. إن لدي زوجاً من الشخصيات التي لا تخاف |
| Ali bisiklet bile sürse, asla korkmaz | Open Subtitles | لا تخاف أبدا طالما على يركب دراجة بخارية |
| Evet. Merak etme Brownie. | Open Subtitles | اوه حقا , لا تخاف يا براونى |
| bukadar Panik olma tamam mı? | Open Subtitles | لا تخاف هكذا إهدأ يا "ديج دوج"؟ |