| Sonrasında anladım ki; tüm yapılanların hiçbiri benim için değilmiş. | Open Subtitles | عندئذٍ عرفت أن لا شيئ من ذلك كان من أجلى |
| Son ve önemli nokta ise, teknolojik alandaki akıl almaz ilerlemeler olmasaydı, bunların hiçbiri olmazdı. | TED | و أخيراً، و ليس آخراً لا شيئ من ذلك سيحدث بدون حلول التقدم الهائل الذي حدث على صعيد التقنية |
| hiçbiri işe yaramazsa, başka bir alternatif daha olabilir. | Open Subtitles | إنه لا شيئ من ذلك العمل أعتقد ربما عندي بديل |
| -Bayan Tudeski.Cynthia, bunların hiçbiri benim fikrim değil. | Open Subtitles | سيدة تودسكى سينثيا، لا شيئ من هذا كان فكرتي |
| Pekâlâ, üzgünüm efendim fakat bu cevaplardan hiç biri doğru değil. | Open Subtitles | حسناً، أَنا آسف، سيدتى، ولكن لا شيئ من هذه الأجوبة صحيح |
| O olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | إذا لم يكن من اجله , لا شيئ من هذا ما كان سيحدث. |
| - Sunnydale'de. - Hayır. Onların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | صنيدال لا , لا شيئ من هذا حقيقياً , لا شيئ منه |
| Şu analık ve ben hip-hop yaparız gibi gelmiyor bana. hiçbiri. | Open Subtitles | لا أستطيع الشعور بذلك أنا وماما والهيب هوب لا شيئ من ذاك |
| Yine de, bunların hiçbiri kızartılmaz. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ التَقْلِية لا شيئ من ذاك، مع ذلك. |
| Eğer babanın uyarılarını dikkate alsaydın, bunların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | تعرف أنك لو إستمعت إلى تحذيرات أبيك لا شيئ من هذا كان سيحدث |
| O günden önce olanlar, hiçbiri önemli değildi. | Open Subtitles | لم يحصل شيئ قبل ذلك اليوم لا شيئ من ذلك يهم الأن |
| Onlar olmasaydı, bu ışıkların hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لا شيئ من هذه الأضوية يَكُونُ هنا إذا هو ما كَانَ لهم. |
| Bunların hiçbiri, Li Ling Fan'e ne olduğunun gizemini çözmemize yardımcı olmuyor. | Open Subtitles | حسنا لا شيئ من هذا يساعدتنا على حل لغز ماذا حدث لـ لي لينج فان |
| Ancak resif olmasa bu hareketliliğin hiçbiri olmazdı. | Open Subtitles | لكن سَيَكُونُ هناك لا شيئ من هذا الزحام و النشاط , بدون الشعبة المرجانيةِ بنفسها. |
| Ve bu insanlardan hiçbiri fazlalık değil Hepsi kendi hikâyesinin kahramanı. | Open Subtitles | و لا شيئ من أولئك الناس الإضافيون. إنهم كل الأدلة في قصصهم الخاصة. |
| Gitmeye niyetlenmeseydim bunların hiçbiri olmayacaktı. | Open Subtitles | لا شيئ من هذا سيكون حدث، لو لم أكن ذاهبة |
| Ama size gerçeği söyleyebilirim ki, söylediklerinin hiçbiri doğru değil. | Open Subtitles | لكنّ يمكني أن أخبركم دائما الحقيقة لا شيئ من هذا حقيقي |
| Baba mı? Hayır, bu heriflerden hiçbiri baba olmaya uygun değil. | Open Subtitles | لا شيئ من هذه الرجال يُلائمُ لِكي يَكُونَ آباءَ. |
| Ben de doğru olanı yapmaya çalışıyorum ama artık hiç biri doğru gelmiyor. | Open Subtitles | وأنا أحاول أن أقوم بالشيئ الصحيح لكن لا شيئ من هذا مناسب لي |
| Ama bunların hiç biri muaşeret adabını ihlal etmen için mazeret olamaz. | Open Subtitles | لكن لا شيئ من ذاك يسمح لك باختراق رمز الشرف |
| Bunlardan hiç biri olmaması lazım, Aynı yerde değil, | Open Subtitles | لا شيئ من هذا يجب ان يوجد ليس في المكان نفسه |