| Acımasına şaşmamalı kıymık hala içinde. | Open Subtitles | لا عجب في أنه يؤلمك. ما زالت الشوكة مغروزة فيكِ. |
| Kurul başkanı olmana şaşmamalı. Jeannie, yönetim kurulu başkanı nedir bilir misin? | Open Subtitles | لا عجب في أنك رئيس مجلس الإدارة جيني، أتعلمين من هو رئيس مجلس الإدارة؟ |
| Yani sınırınızdaki korkunç katliamlar yüzünden, bizim desteğimizi istemenize şaşmamalı. | Open Subtitles | وعلى ضوء هذه المذابح المخيفة شمال وجنوب حدودك لا عجب في أنك تتطلع لتأييدنا |
| Hiç şaşırmadım, adresi o kadar okunaksız yazmış ki! | Open Subtitles | لا عجب في ذلك طالما انها تكتب العنوان بخط رديئ حقا. |
| İşte burdalar. Bulamamış olmama şaşmamak gerek. | Open Subtitles | ها هُن، لا عجب في أنني لم أستطع إيجادّهن. |
| İnsanlarımın çoğunun bu parmaklıkları tükürdüğüne şaşırmamak gerek, çünkü gerçekleri yutmak zordur. | TED | لا عجب في أن الكثير من قومي ولأن الحقيقة من الصعب إبتلاعها. |
| Bu yıl patatesin az olmasına şaşırmamalı! | Open Subtitles | لا عجب في أن حصاد البطاطس الخاص بنا كان سيئًا هذه السنة |
| Neden bizim dünyamızı almak istemelerine şaşmamalı. Burası çok çirkin. | Open Subtitles | لا عجب في أنهم يريدون الخروج لعالمنا ، إنه مكان قبيح |
| Aynen öyle. Bu konu hakkında seninle konuşmamasına şaşmamalı. | Open Subtitles | إذاً لا عجب في أنه لا يريد التحدث معك بذلك |
| Bana korkunç bir canavarmışım gibi bakmalarına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب في أنهُم كانوا ينظرون ألي كما لو أنني مِسخً مُخيف |
| Tanrım, onları kapamana şaşmamalı. | Open Subtitles | يا إلهي، لا عجب في أنك تترك تلك الأشياء مخفية |
| Dev Tembel Hayvan'ın sığınmak için ine ihtiyaç duymasına hiç şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب في إحتياج الكسلان العملاق لجحور لتكون مأوى له |
| Sahil Güvenliğin bir şey bulamamasına şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب في أن خفر السواحل لم يجدو أي شيء. |
| Salı ile Çarşamba'yı ayırt edememesine şaşmamalı. | Open Subtitles | لا عجب في أنه لا يميز بين الثلاثاء والإربعاء. |
| - ...ama alan yokmuş. - Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | ولا يوجد مشترون - حسناً ، لا عجب في ذلك - |
| Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | لا عجب في ذلك |
| Hiç şaşırmadım. | Open Subtitles | لا عجب في ذلك |
| Birçok insanın hayatları boyunca içki içmesine şaşmamak gerek. | Open Subtitles | لا عجب في أن العديد من الناس يقضون حياتهم في الشرب |
| Gecenin bir yarısında kalkıp bir tarih kitabından bir savaşın tarihine bakmanıza şaşırmamak gerek. | TED | لا عجب في أنك تستيقظ في منتصف الليل لتبحث عن تاريخ معركة شهيرة في كتاب عن الحرب. |
| Şaşırmadım. Fena hırpalanmış. O sırada olmuştur. | Open Subtitles | لا عجب في ذلك فلقد أبرحَت ضربًا، الأرجح أنّه من الضرب |
| Annenin sana çocuk gibi davranmasına şaşırmamalı. | Open Subtitles | اعني , لا عجب في أن امك تعاملك كانك طفلة .. |