Ama Cody'nin ölümüyle bir ilgileri yok pentagram ve mumlarla da. | Open Subtitles | لكن لا علاقة لهم بمقتل (كودي) أو بالنجمة الخماسية و الشموع |
Ama Cody'nin ölümüyle bir ilgileri yok pentagram ve mumlarla da. | Open Subtitles | لكن لا علاقة لهم بمقتل (كودي) |
Ama yürüyen cesetlerin bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | كان هنالك أموات سائرون، لكن لا علاقة لهم بذلك |
Onların bununla bir ilgisi yok. | Open Subtitles | لا علاقة لهم بهذا |
Sadece o değil, mühendislikle alakası olmayan öğrenciler de aynı ortamda çalışıyorlardı ve öğrenci olmayanlar, üniversite ile alakası olmayan insanlar da bu yere geliyorlardı. | TED | ليس هذا فقط، ولكن الطلاب الذين لم يكونوا مهندسين أساساً كانوا يعملون أيضاً في نفس المكان، وغير الطلاب، الأشخاص الذين لا علاقة لهم بالجامعة، كانوا يحضرون المكان. |
bunun gibi küçük bir sineği ya da bir bakteriyi, bizimle alakası olmayan bir şeyi arasanız bile genetik diziliminde de benim hücrelerimle aynı özelliklere rastlarsınız. | Open Subtitles | ذبابة صغيرة ، أو البكتيريا ذلك الشيء الذي يبدو ظاهريا لا علاقة لهم بنا تماما غير ان ستجد التّسلسلات في الشفرة الوراثية والتي هي مطابقة للتسلسل في خلاياي. |
Dr. Wells ve Caitlin'in bu işle bir ilgisi yok. Silahı ben geliştirdim. | Open Subtitles | الدكتور (ويلز) و(كيتلين) لا علاقة لهم بالأمر، أنا من صنعه. |
Benden hoşlanmadığınızı biliyorum ama onların hiç bir ilgisi yok! | Open Subtitles | أعلم أنك تكرهني... لكن لا علاقة لهم بالأمر! دعهم و شأنهم. |
Kimsenin bu işle bir ilgisi yok, Chung So Abi. | Open Subtitles | لا علاقة لهم يا أخي (تشونغ)، بذلك. |
Bazen hiç alakası olmayan insanlar gelip konuşabiliyor. | Open Subtitles | أحياناً يعترف أشخاص لا علاقة لهم بالأمر |