| Galiba bu seni ilgilendirmez demek oluyor, küçük hanım. | Open Subtitles | ما المفترض ان يعنى ذلك؟ اعتقد انه أمرا شخصيا و لا يخصك فى شئ ,يا صغيرتى |
| Bu şey seni ilgilendirmez, West. -Selam, Teğmen. -Yada seni. | Open Subtitles | هذا لا يخصك يا وست و لا يخص ايا منكم |
| Rosaleen'le aramda olanlar seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | مهما حدث بينى وبين روزالين فأنه لا يخصك. |
| Mutfağına girip, size ait olmayan şeyleri yer, ...haddinize olmayan kapıları açar mısınız? | Open Subtitles | أتدخل المطبخ و تأكل طعاماً لا يخصك و تفتح أبواباً لحجرات لا تخصك؟ |
| Seni hiç ilgilendirmez; ama söyleyeyim, bir ara fotoğraf çekiyordum. | Open Subtitles | هذا لا يخصك و لكننى كنت أقوم بإلتقاط بعض الصور. |
| O size ait değil. Bunu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | أنه لا يخصك أنت تعرفين ذلك , أليس كذلك ؟ |
| Çocuğumu iyi bir papaz tarafından işletilen güzel bir kampa göndermek istiyorsam yasal olarak bunu yapmaya hakkım var ve sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | لو أردت إرسال ابنتي إلى معسكر جميل يقوده قس لطيف إذاً لدي كل الحق في ذلك وهو أمر لا يخصك |
| Toz ol ihtiyar bayan. Bu seni ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | اغربى عن هنا ايتها السيدة العجوز هذا لا يخصك |
| Bu sadece seninle ilgili değil.Kozmik kanalından aldığın herneyse sedece seninle ilgili değil. | Open Subtitles | هذا الأمر لا يخصك وحدك ، أنت وتلك القناة الكونية التي تمدك بالمعلومات |
| seni ilgilendirmez. Daha hızlı koşamaz mısın? | Open Subtitles | هذا شىء لا يخصك الا تستطيع أن تجرى أسرع؟ |
| İşi bıraktın ve bu eve kimin gelip gelmediği seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لقدقمتبالإستقالةمنالعمل، و من يأتي للمنزل و من لا يأتي ، هذا أمر لا يخصك. |
| - Bu seni ilgilendirmez. - Aslında, bu tarafı ilgilendiriyor. | Open Subtitles | هذا أمر لا يخصك في الحقيقه , يخصني في هذا الجزء |
| Hey, defol zenci. Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | فلتنصرف, أيها الشبح هذا لا يخصك. |
| Buna karışma dostum. Bu seni ilgilendirmez, tamam mı? | Open Subtitles | لا تتدخل يا صديقى هذا الموضوع لا يخصك |
| Bu seni ilgilendirmez, ama evet, geyim. | Open Subtitles | هذا لا يخصك بشيء ولكن ، نعم أنا شاذ |
| Gelmemeliydin. Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | لم يجب عليك القدوم، هذا الأمر لا يخصك |
| seni ilgilendirmez. Defol! | Open Subtitles | هذا لا يخصك أبداً اغرب من هنا |
| Karışmasana. Bu seni ilgilendirmez. | Open Subtitles | دعه و شأنه , الامر لا يخصك |
| Mutfağına girip, size ait olmayan şeyleri yer, ...haddinize olmayan kapıları açar mısınız? | Open Subtitles | أتدخل المطبخ و تأكل طعاماً لا يخصك و تفتح أبواباً لحجرات لا تخصك؟ |
| Arkadaşını korumaya çalışman çok tatlı bir şey ama seni hiç ilgilendirmez, tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر لطيفحقاًأنكتحاولحمايةصديقك ، لكن هذا لا يخصك حقاً، هل فهمت هذا؟ |
| Size ait değil, diğerlerine de ait. | Open Subtitles | إنه لا يخصك أنت فقط ولكنه يخص الأخرين أيضاً |
| Bu sizi ilgilendirmez ama daha vakti gelmedi. | Open Subtitles | على الرغم من أنه شئ لا يخصك لكن .. انه انه ليس الوقت المناسب |
| - seni ilgilendirmiyor, tamam mı? | Open Subtitles | ألديك مشكلة ياصاح؟ إنه أمرٌ لا يخصك أتفهم؟ |
| Bak bu seninle ilgili değil! Babamın peşindeyiz biz! | Open Subtitles | أنظر الأمر لا يخصك أننا نريد أبي |
| Ona parası ödendi dostum. Bu yüzden seninle ilgisi yok. | Open Subtitles | ، لقد دفع مقابلها لذا هذا لا يخصك في شيء |