| Dale benim hastane yönetimindeki tek bağlantım o da aramalarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | ديل هو صلتى الوحيدة مع مجلس المشفى وهو لا يرد على مكالماتى | 
| Evde değil ve çağrısına cevap vermiyor. Meraklanmaya başladım. | Open Subtitles | هو ليس بالمنزل و هو لا يرد على جهاز المناداة، أنا قلقة | 
| Cep telefonuna da cevap vermiyor. | Open Subtitles | انه لا يرد على هاتفـه يجب ان نمر على بيته | 
| Neden açmıyor bilmiyorum. | Open Subtitles | لا, انه لا يرد على الهاتف هاتفه معه انه لا يذهب الى اي مكان بدونه | 
| Telefonunu açmıyor. Senatörün bürosunu aradım. | Open Subtitles | لا يرد على اتصالاتي اتصلت بمكتب السيناتور، | 
| Son iki haftada, ne postalarıma ne aramalarıma ne de mesajlarıma cevap vermedi. | Open Subtitles | انه لا يرد على بريدي الإلكتروني ,على هاتفي أو رسائلي في الأسبوعين الماضيين | 
| Bütün gecedir mesajlarıma cevap yazmıyor. | Open Subtitles | إنه لا يرد على رسائلي طوال الليل | 
| Tanrım, ne berbat durum. Telefonlarıma bile cevap vermiyor. | Open Subtitles | يا إلهي, إن هذا ملخبط إنه لا يرد على مكالماتي الهاتفية حتى | 
| cevap vermiyor. Cep telefonu kırılmış olmalı. | Open Subtitles | لا يرد على الهاتف لا بد من أن هاتفه معطل | 
| Ona "Kurallara sadık kal." dedim ve çağrılarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | واحتراما ، من خلال كتاب كالوم الآن لا يرد على اتصالاتي | 
| Belki çok geç olduğu için telefona cevap vermiyor. | Open Subtitles | ربما لأن الوقت متأخر الأن هو لا يرد على الهاتف | 
| Jack bir haftadır telefonlarıma cevap vermiyor ve Andrew'de hâlâ Elizabeth'in yerini bulamadı. | Open Subtitles | جاك لا يرد على مكالماتي وقد مر أسبوع وأندرو لم يحدد مكان اليزابيث بعد | 
| Owen ofisten oldukça üzgün ayrıldı ve çağrılarıma cevap vermiyor ve bir kısmım bu konuda biraz sorumlu hissediyor. | Open Subtitles | اون ترك المكتب وكان حزين جدا هو لا يرد على اى من اتصالاتى وجزء من يحث بلمسئوليه | 
| Hank hala cevap vermiyor. | Open Subtitles | هانك لا يزال لا يرد على المكالمات الهاتفية بلدي. | 
| Evde değil. Araba yolladım. Telefonuna da cevap vermiyor. | Open Subtitles | إنه ليس بمنزله, لقد أرسلت سيارة لتتأكد و هو لا يرد على هاتفه. | 
| Doğrusu, telefon aramalarına ve e-postalarına cevap vermiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو لا يرد على هاتفه ولا على ايميلاته | 
| Dün bütün gün onu aradım; mesajlarıma da cevap vermiyor. | Open Subtitles | لقد بحثت عنه البارحة طوال اليوم وإنّه لا يرد على رسائلي | 
| Telefonunu açmıyor. Çağrılarıma geri dönmüyor. | Open Subtitles | هو لا يرد على مكالماتي, ولا يعاود الإتصال بي ؟ | 
| Yardımınıza ihtiyacım var. Barney telefonlarımı açmıyor. | Open Subtitles | و أنا أريد مساعدتكم بارني لا يرد على مكالماتي | 
| Ofisinde kabul etmedi, telefonlarıma da geri dönmedi. | Open Subtitles | لم يرد مقابلتنا في مكتبه، وهو لا يرد على إتصالاتي. |