Ancak keyifli hayatın üç kusuru var, ve bu yüzden psikoloji mutluluk bilimi değil ve bu yüzden burada bitmiyor. | TED | و لكن الحياة السارة لديها ثلاثة معوقات, و لهذا السبب علم النفس لا يعد علما للسعادة و لا يكترث بها, |
Endişem o ki o dağ güvenli bir yer değil. | Open Subtitles | إن هذا الجبل لا يعد مكانا آمنا لفتاة جميلة مثلك |
Onlar, bizim evden 13 metre bir mesafede bu casusluk değil mi? | Open Subtitles | إنهم على بعد 13 قدم من منزلنا ، هذا لا يعد تجسساً |
Şimdi sizlere bir tür oyuna bakış açısı göstereceğim, ancak hiçbir zaman tek bir bakış açısından söz edemeyiz. | TED | و لذلك سآخذكم عبر طريقة للنظر في اللعب, لكنه لا يعد أبدا أمر واحد مفردا. |
Sessizlik ! Konuşmak yoğunlaşmak değildir. Bak arkadaşına, konuşuyor mu ? | Open Subtitles | صمتا، فالحديث لا يعد من التركيز، انظر الى صديقتك هل هي تتكلم؟ |
Evet, aptallık sinir bozucu bir durum ama suç değil. | Open Subtitles | أجل، كونه أحمقًا أمر مزعج ولكن هذا لا يعد جريمة |
Bu politik olarak aktif olmak değil, bu bürokratik olarak aktif olmak. | TED | هذا لا يعد كون المرء فاعلا سياسيا، بل كونه فاعلا بيروقراطيا. |
değil ve aşırılık asla iyi değil. | TED | بالطبع لا، والإفراط فيه لا يعد جيدًا إطلاقًا |
Fakat kiminle yaşayacağınızı ya da yatacağınızı herkes Facebook'ta düğün fotoğraflarını paylaşınca seçmek bir ilerleme değil. | TED | لكن اختيار أي شخص تعيشين معه أو تقيمين علاقة معه كزوج حينما يبدأ الجميع على الفيسبوك بالسير للمذبح لا يعد تقدم. |
Sivil dinden bir din olarak bahsetmek doğru değil. | TED | لا يعد الحديث عن الدين المدني كدين ترخيصًا شعريًا لتشوية الحقائق. |
Şimdi fark ediyoruz ki herkes için özgürlük kavramı hiç de herkes için aynı özgürlük değil. | TED | وأصبحنا ندرك الآن أنه لا يعد مشاركة العديد في نقاش غير منظم كالحرية للجميع. |
Çok az sayıda ağlayan çocuk ve mahvolan eve sebebiyet veren bir tsunami ya da bir Katrina gibi değil bu. | TED | فهو لا يعد مثل تسونامي أو كاترينا مجرد قليل من الأطفال الباكين والبيوت المحطمة |
Bu insanları yeniden keşfetmekten ziyade kendimizi nasıl genişlettiğimizle ilgili, değil mi? | TED | الأمر لا يعد كثيرًا عن إعادة اختراع الإنسان، بل هو أكثر عن اكتشاف كيف نصنع امتدادات لأنفسنا، صحيح؟ |
Ama şunu söylemeliyim, ...bu benim sizlere kazandıracak olduklarımla kıyaslanınca hiçbir şey değil. | Open Subtitles | ولكن أقول لكم هذا لا يعد شيئا مقارنة بما سأجلبه لكم |
Benim evim yok. Burası gerçek bir ev değil. | Open Subtitles | .وأنا لا منزل لي هذا البيت لا يعد منزلاً |
Buna izleme değil değer verme denir. Neler olduğunu bilmeliydim. | Open Subtitles | لا يعد هذا تجسسا عندما تهتم بأمر شخص ما وماذا يحدث لهم |
Herifin penceresini parçalayıp, tuz buz etmek şu ana kadar yaptığım hiçbir şeyle kıyaslanamaz bile. | Open Subtitles | سحق الزجاج الأمامي لسيارة لا يعد شيئاً مقارنةً بسوابقي |
Bu hiçbir şey değil. Solgun kız beni her yerde takip ediyor. | Open Subtitles | هذا لا يعد شيئاً، فالفتاة الميتة تتبعني في كل مكان |
Karşımda durduğuna göre çalıntı değildir. | Open Subtitles | هذا لا يعد سرقة اذا كان الشخص موجوداً وقتها |
Başka bir şımarık kaçık için çizmelerle poz vermek iş değildir. Vitaminini al. | Open Subtitles | ان تمثل بعض البواخر الفاخرة من اجل تفاهات لا يعد عملا حقيقيا.والان تناول فيتاميناتك |