| Langley'nin haberi var ama başınız belaya girerse size yardım edemezler. | Open Subtitles | (لانغلي) تعلم، لكن لا يُمكنهم تقديم المساعدة إن وقعتم في مشكلة |
| Bu dünyada parası olmayanlar hiçbir şey elde edemezler! | Open Subtitles | من لا يملكون النّقود في هذا العالَم لا يُمكنهم إنجاز أيّ شيء! |
| Ama galayı bu kadar erken yapamazlar, değil mi? | Open Subtitles | لكنهم لا يُمكنهم إفتتاح الفيلم بهذة السرعة ، أليس كذلك؟ |
| - Nakit istiyorum, adamım. - Nakit yapamazlar. | Open Subtitles | ـ أريدها نقداً، يا رجل ـ لا يُمكنهم توفيرها نقداً |
| Çoğu adam onu yapamaz. | Open Subtitles | مُعظم الرجال لا يُمكنهم فعل ذلك |
| Böyle içeri giremezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم الدخول بهذه الطريقة. |
| Parayı almak için uğraşırlar, ama sonunda, parayı almazlar. | Open Subtitles | أعني، يدركون إنهم أخذوا المال لكن في النهاية، لا يُمكنهم. |
| Parası olmayanlar hiçbir şey elde edemezler! | Open Subtitles | من لا يملكون النّقود لا يُمكنهم كسب أيّ شيء! |
| Şu anda sana yardım edemezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم مُساعدتكَ الآن. |
| Gerçek dünya ile hayal dünyası karışır ve gerçeği hayalden ayırt edemezler. | Open Subtitles | ويكونُ ذلك بمزج العالم الخيالي والعالم الحقيقي ببعضها... بحيثُ لا يُمكنهم تمييز الفرق! |
| - Bunu kabul edemezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم الإعتراف بذلك. |
| Hareket edemezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم الحركة |
| - Her gemiyi kontrol edemezler. | Open Subtitles | لا يُمكنهم فحص وتفقد كل سفينة |
| Orası yardım vakfı. Öyle bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | إنه منزل خيري ، لا يُمكنهم فعل هذا |
| Yasal olarak, bunu yapamazlar. | Open Subtitles | لا يُمكنهم فعل ذلك قانونياً. |
| Hayır. Bunu yapamazlar. Hala rehineler var. | Open Subtitles | لا يُمكنهم فعل هذا، لا يزال هُناك رهائن و كذلك (إيملي). |
| Ama bu halde yapamaz, onu bu halde görmemeliler. | Open Subtitles | ولكن لا يُمكنهم إيجاده وهو بهذه الحالة. |
| - Kimse yapamaz. | Open Subtitles | لا يُمكنهم أيضاً فعل المزيد |
| İçeri giremezler, bekleyelim. | Open Subtitles | لا يُمكنهم الدخول! علينا الإنتظار. |
| Parayı almak için uğraşırlar, ama sonunda, parayı almazlar. | Open Subtitles | أعني، يدركون إنهم أخذوا المال لكن في النهاية، لا يُمكنهم. |