| Noel kartı için, sizin 300 tane fotoğrafınızı hızlı dijital video modunda çekip en güzelini, en çok güldüğünüz resmi çekmezlerdi. | TED | لم يلتقطوا لك 300 صورة كتلك الكميرات الرقمية السريعة ومن ثم أختاروا افضل لقطة باسمة لك لبطاقة اعياد الميلاد |
| Afedersiniz kardeşlerim. Buraya geçici Medicaid kartı için başvuruda bulunmaya geldik. | Open Subtitles | عذرآ با أختاة جئنا لنقدم طلبآ لبطاقة الطبية |
| Ben hala şu doğum günü kartına ne olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لازلت أريد أن أعلم ما الذي حدث لبطاقة عيد الميلاد تلك؟ |
| O PIN numarası benim sahibi olmadığım bir ATM kartına o kartta sahibi olmadığım bir hesaba ait. | Open Subtitles | هذا الرقم لبطاقة صراف لا أملكها والتي تخص حساباً لا أعرفه لذا لن يجده غيرك |
| Beyaz ırkın saflığı örgütünün kart sahibi bir üyesiymiş. | Open Subtitles | إنه عضو, حامل لبطاقة منظمة الطهارة البيضاء العنصرية |
| Yatılı okulda bile, muhabirlerin kokusunu alabiliyordum ama sen "arkadaşça bir sohbet" kartını çok iyi oynadın. | Open Subtitles | حتى في المدرسة الداخلية كنت جيد في أكتشاف المراسلين ولكن أستخدامك لبطاقة المحادثة الودية كان جيداً جداً |
| Tanrı aşkına. O karta 180 dolar verene kadar ailemi 2 hafta doyururum. | Open Subtitles | حبّاً بالله، 180 دوراً ثمناً لبطاقة كرة قاعدة |
| Zaman kardın için Sosyal Güvenlik kartı ya da pasaport gerek. Sonra senden alırım. | Open Subtitles | أحتاج بطاقة ضمانك الإجتماعي أو جواز سفر لبطاقة ساعات عملك سآخذهم منك لاحقا |
| İzin belgen için sigorta kartı ya da pasaport lazım. | Open Subtitles | أحتاج بطاقة ضمانك الإجتماعي أو جواز سفر لبطاقة ساعات عملك سآخذهم منك لاحقا |
| Bize kredi kartı vermek istiyor... | Open Subtitles | هي تسأل إن كنت تريد التجديد لبطاقة الائتمان |
| Ancak Polina Carl'ın haftada bir bazen iki defa gittiği bir otelin kredi kartı sliplerini buldu. | Open Subtitles | و لكنها وجدت ايصالات لبطاقة ائتمانية من نُزل كان قد ذهب إليه مرة و أحياناً مرتين في الاسبوع |
| - Yine de kredi kartı görmemiz gerek. | Open Subtitles | لازلنا بحاجة لبطاقة إذا ما احتجنا شئ لاحقاً |
| - Yine de kredi kartı görmemiz gerek. | Open Subtitles | لازلنا بحاجة لبطاقة إذا ما احتجنا شئ لاحقاً |
| Güvenlik Kameralarına sızabilmek için, giriş kartına ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | للدخول لمركز المراقبة نحتاج لبطاقة الدخول |
| Ona borçluyuz ve o Cytron kartına ihtiyacı var. | Open Subtitles | نحن مدينون لها. هي بحاجة لبطاقة سايترون,. |
| Bazı cevaplara ihtiyacım var senin de hapisten çıkma kartına. | Open Subtitles | أنـا بحاجة لـإجابات سريعة، وأنتِ بحاجة لبطاقة للخروج من هذا السجن. |
| Neyse ki ağırlık ve boyut olarak bir oyun kartına benziyor o yüzden kart bilgimizi tazelemek zorundayız. | Open Subtitles | إنّها لحسن الحظ مماثلة وزنًا وحجمًا لبطاقة لعب لذا علينا تطوير مهاراتنا في التلاعب بالبطاقات |
| Evet, yeni tanıştığın birine kart vermemek kabalık sayılıyor. | Open Subtitles | لا تزال تلعب دوراً كبيراً في التفاعلات المهنية أجل .. أنها تعتبر وقاحة بعدم تقديمك لبطاقة عمل |
| Astsubayın kredi kartını en son kullandığı yerden 16 km. uzakta. | Open Subtitles | أخر إستخدام لبطاقة إئتمان رجلنا المفقود كانت على بعد عشرة أميال من هنا. |
| 243 numaralı odadaki hastanın yemek kartını istiyorum. | Open Subtitles | أوقف ذلك الرجل احتاج لبطاقة الوجبات للمريض في الغرفة 243 |
| Yeni bir karta ihtiyacım olduğunu söylediler, bana geçici bir tane verilmiş. | Open Subtitles | يقولون أنني بحاجة لبطاقة جديدة اضطررت لأخذ بطاقة مؤقتة |
| Kartvizitine bakılırsa üst düzey bir çöpçatanmış. | Open Subtitles | وفقاً لبطاقة عملها -إنّها وسيطة أزواج راقية |
| Bir kaç dakika içinde bu telefon kartının menşesini çıkartabilirim. | Open Subtitles | يمكنني الحصول على مصدر لبطاقة الهاتف هذه في دقائق معدودة |