| birbirlerine yıl dönümü hediyesi olarak, bu çiftler randevusunu ayarladılar. | Open Subtitles | قاما بحجز موعد مع زوجين كهدية لبعضهما في ذكرى زواجهما |
| birbirlerine girip kavgaya tutuşmayacak iki konuk. | TED | لن يقوما بتسديد الضربات لبعضهما بهذه المطرقة. |
| - Ailemizi bir araya getirmeye ihtiyacı var ve buna saygı duyuyorum. | Open Subtitles | يجب ان ترجع امي و ابي لبعضهما البعض و انا احترم ذلك |
| Bildiğim şey, birbirine bu kadar sadık Başka iki kişi görmediğimdir. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أنّي لم أرَ شخصين قط موالين لبعضهما البعض |
| birbirlerini korumak isteyen birbirleri için en iyisini isteyen iki insanla ilgiliydi. | Open Subtitles | شخصان أرادا حقّاً حماية بعضهما البعض شخصان أرادا حقّاً الأفضل لبعضهما البعض |
| Bence birbirini önemseyen iki yetişkin, yoluna hiç devam etmez. | Open Subtitles | ما أعرفه أن الناضجَيْن عندما يهتمان لبعضهما لا يفترقان أساساً |
| Tanrıya şükür ki, yeniden birleştiler. | Open Subtitles | حمداً للرّب أنهما عادا لبعضهما |
| Merak ediyordum, acaba bu genç çocuklardan kaçı, birbirleriyle böyle bir yaşamın hayali hakkında konuşmuşlardı. | TED | ولكنني ما فتئت أتساءل كم تحدّث هذان الفتيان لبعضهما البعض عن أحلامهما للحصول على حياة كهذه. |
| Yokluğumda, ailem birbirlerine bir daha o eve ayak basamayacağımı söylerlerdi. | TED | وفي غيابي، يشكوا والداي لبعضهما بأنهما لن يسمحا بأن تطأ قدماي منزلهما مجددًا. |
| birbirlerine güven içinde yatakta iyi vakit geçiriyorlar. | Open Subtitles | لذا فهما يؤكدان لبعضهما كل فترة أنهما يقضيان وقتاً جيداً |
| Tanrı'nın önünde, burada bulunanlar... da birlikte bu kutsal evliliğe rıza gösterdiler... ve ellerini birbirine bağlayan bir yüzük ile... birbirlerine aynı sözü verdiler... ve aynı yemini ettiler... | Open Subtitles | وشهدا بهذا أمام السماء وأمام هذا الجمع وكذلك تعاهدا لبعضهما وأعلنا موافقتهما بتبادل خاتم وبضم يديهما |
| Bu bir erkek ve kadının aşklarını birbirlerine gösterme şekli. | Open Subtitles | انه مجرد رجل وامرأة يظهران حبهما لبعضهما البعض |
| Çoğunlukla çocuklar anne ve babalarının tekrar bir araya gelmesini ister. | Open Subtitles | نظراً للخيار المُتاح، فإنّ مُعظم الأطفال سيودّون رؤية والديهما يعودان لبعضهما. |
| Eğer bu iki kişiliği yeniden bir araya getireceksek atılacak ilk mantıklı adım, her bir karakteri ötekiyle tanıştırmak olmalıdır, diye düşünüyorum, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا كنا سنوحد هاتين الشخصيتين لكى نبسط الأمر فإن أول خطوة منطقية لنسير فى هذا الإتجاه هو أن نقدمهما لبعضهما البعض |
| Annenle babanın bir araya gelmesinden kendini sorumlu tutmayı bırak. | Open Subtitles | عليك التوقف بالشعور بالذنب بسبب إعادتك لوالديك لبعضهما |
| Bilim adamlarına göre nefret ve aşk duyguları birbirine çok yakınmış. | Open Subtitles | العلماء يقولون بأن الحب والكراهية قريبات جدا لبعضهما هذا مااقوله للنساء |
| Bu ikisi birbirine ait değil mi? | Open Subtitles | أولئك الإثنان ينتميان لبعضهما البعض، أليس كذلك؟ |
| Bu birbirleri için bir şey ifade etmeyen bir adam ve kadın arasındaki resmi bir görüşme için pek de uygun bir giyiniş tarzı sayılmaz. | Open Subtitles | أهذا ذي خاص للمحادثات بين رجل وأمرأة لا يعنيان شيئاً لبعضهما البعض |
| Orası birbirlerini sevdiklerini söyledikleri yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي صرّحُــوا بهِ حُـبّهم لبعضهما البعض |
| Çünkü o ikisi birbirini tanımıyor bile. | Open Subtitles | لأنّهما كانا أيضاً شخصين لا يعنيان شيئاً لبعضهما. |
| Mahi ve Aryan tekrar birleştiler ve kariyeri de "Annie" isimli küçük bütçeli bir filmle tekrar başladı. | Open Subtitles | على أية حال، (ماهي) لم تتبع عقلها أبداً ماهي) و (آرين) عادا لبعضهما البعض) |
| Eğer iki insan birbirleriyle yeterince ilgileniyorlarsa... dünyanın geri kalanını unutacaklarına inanıyorum. | Open Subtitles | أظن عندما يكون هناك شخصان يهتمان لبعضهما بشكل كافٍ فما تبقى من العالم يختفي بالنسبة لهم |
| İki kişi birbirinden hoşlanıyorsa romantik bir jest işe yarayacaktır. | Open Subtitles | إن كان كلا الشخصين ميّالين لبعضهما ففرضية الرومانسية الكبيرة ستنطبق |
| Pekala. İki kişi birbiri için herşeyi yaptığında, ve diğerinin arkasında olup kolladığı zaman. | Open Subtitles | عندما يكون شخصان مستعدان لفعل أي شي لبعضهما البعض |
| Eğer iki insan beraber olmak için yaratılmışsa sonunda tekrar birlikte olmanın bir yolunu bulurlar. | Open Subtitles | إذاقُدّرلشخصينأنيكونانمعًا، فسيجدان طريق العودة لبعضهما في النهاية |
| Sen geri çekilsen de ben annemle babamı tekrar birleştirsem nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا لو تراجعت أنت و تركتني أعيد أبي وأمي لبعضهما |
| O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını. Ama en çok tekrar birleşmelerinin hayalini kurardım. | Open Subtitles | ذلك ومُقاتلة فضائية تعمل ولكن الأكثر هو عودتهما لبعضهما |
| Şimdi de annemle babamı tekrar birleştireceğim. | Open Subtitles | رائع, والآن سأذهب لإعادة أبي وأمي لبعضهما |