| Hataliysam beni duzelt ama bu Peter Cetera, modern askin solugu. | Open Subtitles | هل انا على صواب؟ هذة اغنية لبيتر سيتارا رمز الحب الجديد |
| Peter Uebberoth'ın biyografisi sadece 99 sent. | Open Subtitles | هذه سيرة ذاتية لبيتر أوبيروس إنها فقط بـ 99 سنت |
| Peter a göre Connie Demico, o okuldayken en popüler kız olan eski Phoebe Diamond. | Open Subtitles | بالنسبه لبيتر, كوني ديميكو هي فيبي دايموند, اكثر فتاه محبوبه عندما كان هو في المدرسه. |
| Peter'la, Jackie'nin kampanya üzerindeki etkisi hakkında konuşmalıyım. | Open Subtitles | احتاج ان تتحدثي لبيتر عن تاثير جاكي علي الحملة الانتخابية |
| Peter'ın basın toplantısı esnasında telefon ettiğinde iki mesaj bıraktın. | Open Subtitles | عندما اتصلت بي في المؤتمر الصحافي لبيتر تركت رسالتين ولكن لم اجد الثانية |
| Orland ilçesi Peter'a oy verdi. Sıradaki hakkında düşünmeye başlamasını sağlamalısın. | Open Subtitles | بلدة أورلاند تعطي صوتها لبيتر فلوريك عليك جعله يفكر بما سيفعل في الأيام القادمة |
| Peter Florrick'e verdiğiniz desteğe bakılırsa, ...onun bir kampanya çalışanıyla yatması hakkında yorumunuz var mı? | Open Subtitles | بما أنكِ داعمة لبيتر فلوريك ألديكِ أي تعليق على القصة التي تقول أنه قد عاشر متطوعة في حملته؟ |
| Peter'a bahsederken kötü bir şeymiş gibi bahsetme. Tamam. Her güne bir satır, lütfen. | Open Subtitles | لن يضركِ قول هذا لبيتر فلنكتفِ بما لقنتني اليوم لو سمحت |
| Peter'a olan bağlılığınızdan ötürü edemeyeceğinizi düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | تظنين أنكِ لا تستطيعين بسبب ولائكِ لبيتر.. |
| Belgeleri imzalayıp Peter Gregory'e vermediysen bir şey değişmez. | Open Subtitles | إذا لم تقم بتوقيع المستندات ولم تسلمها لبيتر غريغوري |
| Peter için aldığın evin evraklarında bu logo vardı. | Open Subtitles | عندما كنا شراء العقار لبيتر .. .. كان هذا الشعار على إحدى الأوراق. |
| Arazi Ölçümü Ofisi ben Peter için mülk alırken durumu biliyordu. | Open Subtitles | وقد عرف مكتب قياس الأراضي أنني اشتريت عقارا لبيتر. |
| Açık olacak olursam, Peter Florrick'i desteklememin bununla hiçbir alakası yok. | Open Subtitles | اريد ان اوضح الامور ذلك لا علاقة له بدعمي لبيتر فلوريك بالدرجة الاولى |
| Ve, ve o olaydan sonra beş kez daha oldu, ve bazı fotoğraflarda Peter ve o kız birlikte gözüküyorlardı. | Open Subtitles | وهذا حدث خمس مرات منذ ذلك الوقت وبعض الصور كانت لبيتر و الفتاة معا. |
| Peter Keating ile nişanlıydım çünkü o bulabileceğim en önemsiz insandı. | Open Subtitles | كنت مخطوبة لبيتر كيتنج- لأنه كان أكثر شخص أمن وعديم ألأهمية استطعت أن أجده |
| Peter için o anlama geliyordu. Taşlar. | Open Subtitles | كان هذا معنى الرب لبيتر ، الحجارة |
| En büyük Peter Swan filmi olacak derdi. | Open Subtitles | قال بأنه سيشكل نجاحاً كبيراً لبيتر سوان |
| Burada gerçek bir Peter Swan tapınağı kurmuşa benziyor. | Open Subtitles | يبدو أنه لدية ضريحاً مكرساً لبيتر سوان |
| Sen hizmetçi. Benim için temizlemek, Peter. | Open Subtitles | أنت خادمة، أنت تنظفين لي، لبيتر |
| Biliyorum, ve Peter için iyi olan şey beni bir defasında dövmeye çalışan canavar bir kadınla çıkmaması. | Open Subtitles | هذا حول الذي أفضل لبيتر. أَعْرفُ، والذي أفضل لبيتر لَيسَ للخُرُوج مع a هي وحش الذي مرّة مُجرّب لضَرْبني. |