| Red, bir eş değiştirme partisinde olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ريد, أنت تعلم أن هذه حفلة لتبادل الزوجات, أليس كذلك؟ |
| Bu yüzden, mahkum değiştirme şansı olmayacak. | Open Subtitles | لهذا، لن يكون هناك اي مجال لتبادل السجناء |
| Şu aşamada ne kadar istihbarat paylaşmak istediğimizden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكد من اتساع الوقت لتبادل المعلومات معك |
| Ve hayatımı seninle paylaşmak için can atıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع الانتظار لتبادل حياتي معك إلى الأبد. |
| Benim gerçekten ev işi ipuçları değiş tokuş edecek vaktim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ وقت لتبادل النصائح البيتية. |
| Cinsel tecrübelerini paylaşma sırası. | Open Subtitles | حسنا، لتبادل الخبرات الجنسية الخاصة بك. |
| Sadece konuşmaya fırsatımız olmamış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | إنما أشعر بأننا لم نحظَ بفرصة لتبادل أطراف الحديث. |
| Emilien! İŞ kartlarınızı değiştirme zamanı değil | Open Subtitles | إميليان، ليس الوقت المناسب لتبادل بطاقات المعايدة. |
| Burada başka bir cadıyla yer değiştirme büyüsü buldum. | Open Subtitles | هُنالك تعويذة لتبادل الأجساد مع ساحر آخر. |
| Temiz iğne değiştirme sırası burası mı? | Open Subtitles | هل هذا خط لتبادل الأبر النظيفة؟ |
| Çünkü senin gibi iğrenç, küçük bir süperstar başarılarını paylaşmak ölür. | Open Subtitles | لأنّ نجم قذر صغير مثلك يموت لتبادل إنجازاته |
| Burayı seninle paylaşmak harika bir şey Anne. | Open Subtitles | انه لشيء رائع لتبادل هذا الفضاء معك، آن. |
| Bu sadece bir adamın kocasıyla paylaşmak istediği birşey. | Open Subtitles | وهذا هو مجرد شيء رجل يريد لتبادل مع نظيره الزوج. |
| Modern dünyamız, bilginin değiş tokuş edildiği küresel bir ağa dayanıyor, büyük ölçüde iletişim becerimizden dolayı -- özellikle de çizgisel ya da yazılı iletişim kullanmamızdan. | TED | استناد عالمنا الحديث على شبكة عالمية لتبادل المعلومات أصبح ذلك ممكنا، في جزء كبير منه، بفضل قدراتنا على التواصل-- ولا سيما، باستخدام الرسوم البيانية أو أشكال التواصل الكتابية. |
| Bir daire değiş tokuş sitesi. | Open Subtitles | موقع لتبادل المنازل |
| Şimdi gördüklerini paylaşma zamanı. | Open Subtitles | هيا، لقد حان الوقت لتبادل رؤيتك. |
| 2009'da Birleşik Devletler'le yapılan "bilgi paylaşma anlaşması" uyarınca George Kaplan'ın hesabına para aktaran şirketin ismini verdiler. | Open Subtitles | وفقاً لأتفاقية عام 2009 لتبادل المعلومات مع "الولايات المتحدة"، أعطوني أسم الشركة التي حولت الأموال إلى (جورج كابلن). |
| Buraya konuşmaya geldim. | Open Subtitles | إنّي هنا لتبادل أطراف الحديث |
| Buraya konuşmaya geldim. | Open Subtitles | إنّي هنا لتبادل أطراف الحديث. |
| Eski günleri konuşmaya gelmedim. | Open Subtitles | لست هنا لتبادل الذكريات. |