| Hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz, en azından bana. | Open Subtitles | ليس لديك شيئ لتثبته على الاقل ليس لي |
| Bana hiçbir şey kanıtlamak zorunda değilsin. Hadi git. | Open Subtitles | ليس لديك شي لتثبته لي لننهي الأمر |
| Kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لقد عدت. أنت الرئيس. ليس لديك شيء لتثبته. |
| Bir şeyler ispatlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس لديك شيء لتثبته |
| Hiçbirimize bir şey kanıtlaman gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس كأن لديك شيء لتثبته لأي منا |
| İspata gerek yok baba. | Open Subtitles | لم يبقي شيء لتثبته ، يا أبي. |
| Evet ama dediğin gibi, kanıtlaması gereken çok çok şeyi var, anlıyor musun? | Open Subtitles | نعم, حسناً, كما قلت أمامها الكثير لتثبته, أتعلمين؟ |
| Diane'in kanıtlamak istediği şeyler var ve kanıtlamak niyetinde. | Open Subtitles | اعتقد ان ديان لديها شيئا ما لتثبته - وهي الان تحاول |
| Bana bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس لديك شيء لتثبته لي |
| Hiç kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك شئ لتثبته لأي شخص. |
| Bunu kanıtlamak için derin bir yaran olacak. | Open Subtitles | لديكَ ندبة مؤثرة فعلاً لتثبته |
| Hiçbir şey ispatlamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ...ليس لديك شيء لتثبته |
| Hiçbirimize bir şey kanıtlaman gerekmiyor. | Open Subtitles | ليس كأن لديك شيء لتثبته لأي منا |
| Hiçbir şey kanıtlaman gerekmiyor Juice. | Open Subtitles | ليس لديك شيئاً لتثبته |
| İspata gerek yok. | Open Subtitles | لم يبقي شيء لتثبته. |
| Delilik bu. Onun bana kanıtlaması gereken hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هذا جنون ، ليس لديها أيّ شيء لتثبته لي |